Hayvan modelleri, psikiyatrik bozuklukların oluşumunu anlamada ve tedavi denemeleri yapmada önemli rol oynamaktadır. Ancak psikiyatrik hastalıkların tüm klinik özelliklerini hayvanlarda sergileyen kapsamlı modeller oluşturmak mümkün değildir. Bunun yerine, araştırmalarda depresyon, anksiyete, şizofreni ve bağımlılık gibi bozuklukların belirli semptom kümelerine odaklanan kısmi modeller kullanılmaktadır.
Depresyon araştırmalarında hayvan deneyleri kronik hafif stres paradigmasıyla modellenir. Modelde depresyonun bağımlı değişkenleri ise intrakraniyal öz uyarım (ICSS), sakkaroz tercihi ve progresif oranlı pekiştireç tepkisi ölçümleridir. Her değişken güvenilirlik ve yapı geçerliliği açısından farklılık gösterse de, anhedoni ve motivasyonel eksiklikler hakkında geçerli ölçümler sunar. Anksiyete modellerinde; yükseltilmiş artı labirent, operant çatışma testi ve sosyal etkileşim değerlendirmeleri gibi testler bağımlı değişkenlerdir, ilaçların anksiyolitik etkilerini belirlemeye yardımcı olur, bu ölçümler ancak genellikle panik bozukluk veya PTSD gibi belirli alt tipler yerine yalnızca genelleştirilmiş anksiyeteyi yansıtır.
Şizofreniyi modellemek, pozitif, negatif ve bilişsel semptomların karmaşıklığı nedeniyle güçtür. Bu alanda farmakolojik manipülasyonlar (örn.; dopaminerjik veya glutamaterjik ajanlar), beyin lezyonu modelleri ve genetik yaklaşımlar geliştirilmiştir. Prepulse inhibisyon (PPI), latent inhibisyon ve çalışma belleği testleri, tam yüz geçerliliği sunmamakla birlikte insanlardaki bulgulara benzer sonuçlar sunmaktadır.
Bağımlılık araştırmaları, aşırı tüketim/entoksikasyon, yoksunluk ve aşerme evrelerini yansıtan hayvan modellerinden faydalanır. İntrakranyel self stimülasyon eşik ölçümleri, şartlandırılmış yer tercihi (CPP) ve stres kaynaklı yeniden madde arayışı gibi bağımlı değişkenler, madde kullanımının nasıl arttığını, ödül eşiklerinin nasıl değiştiğini ve nüksetmenin neden meydana geldiğini göstermede kullanılır. Bu yöntemler güçlü prediktif geçerlilik gösterir ve yeni farmakolojik müdahaleleri test etmek için deney ortamı sağlar.
Genel olarak, hayvan modelleri psikiyatrik hastalıkların altında yatan nörobiyolojik ve davranışsal mekanizmalara ışık tutmada yeri doldurulamaz bir alan sunar. Bu modeller geçerliliklerinin kısmi olmasına rağmen; hastalık etyolojisini araştırmak, terapötik hedefleri belirlemek ve klinik araştırmalara rehberlik etmek için elimizdeki iyi birer yöntemdirler. Model tasarımlarını iyileştirerek ve genetik ve çevresel faktörleri entegre ederek; gelecekteki çalışmalar bu modellerin karmaşık psikiyatrik durumlara uygulanabilme gücünü artıracaktır.
Animal experimental models used for modelling psychiatric diseases and treatments are an indispensable tool. But it is impossible to construct a single animal model which demonstrates every aspect of a psychiatric disease. Thus partial models are preferred. The validity of models are examined for construct, face and prediction dimensions. This evaluation is used together with the similarity with human disease and is of vital importance in terms of obtaining findings that will contribute to clinical applications.
Learned helplessness, forced swim tests and tail suspension test are traditional tools for modelling depression with good predictive but limited construct validity so research shifted away from them. In depression research, animal models focusing on basic formations such as anhedonia comes to the fore. Chronic mild stress (CMS) protocol is used to create anhedonia and dependent variables like sucrose preference, intracranial self-stimulation reward (ICSS) and progressive ratio reward are used to measure the anhedonia with good face and predictive validity. Anxiety models include high plus maze, operant conflict test and social interaction paradigms best used to determine drugs anxiolytic effects.
Modeling schizophrenia is challenging. Complexity of positive, negative, and cognitive symptoms makes it harder to replicate. Pharmacological manipulations like dopaminergic or glutamatergic agents, brain lesion models, and genetic manupulation techniques have been developed in this area. Prepulse inhibition (PPI), latent inhibition, and working memory tests, while not fully valid, provide results similar to humans.
Addiction research utilizes animal models that reflect the stages of binge/intoxication, withdrawal, and craving. Dependent variables such as intracranial self-stimulation threshold (ICSS) measurements, conditioned place preference (CPP), and stress-induced reinstatement are used to demonstrate how substance use escalates, how reward thresholds change, and why relapse occurs. These methods demonstrate strong predictive validity and provide experimental settings for testing new pharmacological interventions.
In general, animal models provide an irreplaceable opportunity for investigating the neurobiological and behavioral mechanisms for psychiatric illness. Despite their partial validity, these models are indispensable for investigating etiology, identifying therapeutic targets, and guiding clinical research. Future studies with improved model designs and incorporated genetic and enviromental factors will increase the applicability to complex psychiatric conditions.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Psychiatry |
Journal Section | Review |
Authors | |
Early Pub Date | April 29, 2025 |
Publication Date | April 30, 2025 |
Submission Date | December 31, 2024 |
Acceptance Date | March 24, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 14 Issue: 1 |