100 Yaşına ulaşan Cumhuriyetin çözüm bulmaya çalıştığı sorunlarından biri de afet olaylarının etkisinin azaltılması olmuştur. Cumhuriyetin birinci yılında meydana gelen 1924 Pasinler (Erzurum) Depremi yeni devletin ilk önemli afet sınavını oluşturur. Takip eden 100 yıllık dönemde Anadolu’da yüzlerce yerleşim biriminde deprem, heyelan, su baskını, çığ düşmesi gibi çok sayıda afet olayı yaşanmıştır. Afetler nedeniyle ödenen ağır bedeller karşısında kanun koyucu ve yürütme tarafından çok sayıda yasal düzenleme ve yönetim modeli gerçekleştirilmişse de toplum risk azaltma konusunda hala istenilen düzeye gelememiştir. Özellikle 1999 Depremleri sonrasında afet yönetiminde yeni bir dönemin başladığı yönünde topluma benimsetilen algı kısa zaman içerisinde sorgulanmaya başlamıştır. Yüzyıllık sürenin en ağır yıkım ve kayıp tablosunu yaratan 6 Şubat 2023 Depremleri bu sorgulamanın toplumun geniş kesimlerine yayılmasına ve derinleşmesine yol açmıştır. Türkiye 100 yıllık süreçteki tüm girişimlere karşın afetlere her seferinde hazırlıksız yakalanmaktan kurtulamamıştır. Afetler ne yazık ki büyük kayıplara neden olmaya devam etmektedir. Afet mevzuatı, kurumsal yapılanma ve afet planlamasına yönelik gösterilen bunca çaba ve girişim ile yaşanılan afet yıkım ve kayıpları arasındaki uyumsuzluk bu makalenin çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bu çalışmada, 1923-2023 yılları arasındaki dönemde yürürlükte olan afet yönetim sistemi, 3 temel döneme ayrılarak ele alınmıştır. Bu dönemlerde afetlerle ilgili mevzuat, yapılanma vb. alanlarda yaşanan gelişmeler Resmi Gazete arşivi, Kalkınma Planları gibi belgeler ve diğer ulusal ve uluslararası kaynaklardan elde edilen veriler ışığında gözden geçirilmiştir. Sonrasında mevcut verilerden hareketle genel bir değerlendirme yapılarak yeni bir afet risk yönetim sisteminin geliştirilmesi amacıyla yürütülecek çalışmaların yol haritasına katkı sunmayı hedefleyen öneriler sunulmuştur.
Ülkemiz 100 yıllık süreçteki tüm girişimlere karşın afetlere her seferinde hazırlıksız yakalanmaktan kurtulamamıştır. Afetler ne yazık ki büyük kayıplara neden olmaya devam etmektedir. Afet mevzuatı, kurumsal yapılanma ve afet planlamasına yönelik gösterilen bunca çaba ve girişim ile yaşanılan afet yıkım ve kayıpları arasındaki uyumsuzluk bu makalenin çıkış noktasını oluşturmaktadır. Afet risk yönetimine dair dünyada birçok iyi örnek olmasına rağmen ülkemizde bu uyumsuzluğu giderecek sistematik adımlar bir türlü atılamamıştır. Bu çalışmada, 1923-2023 yılları arasındaki 100 yıllık dönemde yürürlükte olan afet yönetim sistemi, 3 temel döneme ayrılarak ele alınmıştır. Bu dönemlerde afetlerle ilgili mevzuat, yapılanma vb. alanlarda yaşanan gelişmeler Resmi Gazete arşivi, Kalkınma Planları gibi belgeler ve diğer ulusal ve uluslararası kaynaklardan elde edilen veriler ışığında gözden geçirilmiştir. Sonrasında mevcut verilerden hareketle genel bir değerlendirme yapılarak yeni bir afet risk yönetim sisteminin geliştirilmesi amacıyla yürütülecek çalışmaların yol haritasına katkı sunmayı hedefleyen öneriler sunulmuştur.
Afet Risk Yönetim Sistemi Afet Emniyeti ve Güvenliği Afet Mevzuatı Dünya Bankası Afet Ekonomisi Yerel Yönetimler
Over the century, the Turkish Republic has faced numerous challenges in reducing the impact of disasters, which have caused significant loss of life and property within the country. The 1924 Pasinler (Erzurum) Earthquake, occurring in the first year of the Republic, marked the state's first major disaster challenge. Throughout the 100-year period from 1923 to 2023, hundreds of settlements in Anatolia have experienced a multitude of disasters, including earthquakes, landslides, floods, and avalanches. Despite numerous legislative and administrative measures taken by lawmakers and the executive in response to the heavy tolls of these disasters, the society has still not reached the desired level of risk reduction. Particularly after the earthquakes of 1999, the perception that a new era in disaster management had begun was soon questioned. The February 6, 2023 earthquakes, causing the most severe destruction and loss over the century, have spread and deepened this questioning among the wider society. Termed as the "disaster of the century," the February 6, 2023 earthquakes have once again highlighted that "disaster safety and security" is one of the country's most critical existential issues. Despite all efforts made over the past 100 years, our country has not been able to escape being unprepared for disasters, which unfortunately continue to cause significant losses. The mismatch between disaster legislation, institutional structures, and planning efforts and the destruction and losses caused by disasters forms the basis of this article. This study examines the disaster management system in place over the 100-year period from 1923 to 2023, dividing it into three main periods. Developments in disaster-related legislation and structures during these periods have been reviewed in light of data obtained from the Turkish Official Gazette archives, Development Plans, and other national and international sources. Subsequently, based on the current data, a general assessment was made, and recommendations were offered to contribute to the roadmap for developing a new disaster risk management system.
Disaster Risk Management System Disaster Safety and Security Disaster Legislation World Bank Local Government
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Geological Sciences and Engineering (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | April 7, 2025 |
Publication Date | April 10, 2025 |
Submission Date | April 16, 2024 |
Acceptance Date | March 30, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 8 Issue: 1 |