Soil degradation is an important problem for watersheds that contain agricultural and natural areas within their border. This study was conducted to assess soil degradation using soil degradation index (SDI). The watershed was divided into transects at 500m intervals in the north-south and the east-west directions. Except for the hard-to-reach points because of topography, disturbed and undisturbed soil samples were taken from 138 sample points at the intersections of the transects. The SDI was calculated using the measured soil parameters including particle size distribution, aggregate stability, aggregation rate, mean weight diameter, dispersion rate, bulk density, porosity, field capacity, wilting point, organic matter content, pH and electrical conductivity. The spatial distribution patterns of these parameters were defined using geostatistical analyses. Slope, elevation, aspect and land use type of the watershed were also mapped using the Geographic Information System (GIS) technique. The results of the study showed that soil degradation can be quantified using an index value, and that basic soil properties can serve as parameters for this index. These parameters affect index values with different weighting, and these weighting values can be calculated by correlation analysis. Moreover, according to the distribution maps, SDI showed spatial variability due to the land use, altitude, and aspect, but it did not vary regularly due to the slope. Based on the findings, it is recommended to implement land use-specific soil management strategies across the watershed. Regular SDI-based monitoring and geospatial analysis can support early detection of degradation and guide sustainable land use planning.
Toprak bozulması, sınırları içinde tarımsal ve doğal alanlar bulunduran su havzaları için önemli bir sorundur. Bu çalışma, bir su havzasında toprak bozulma durumunu değerlendirmek amacıyla Toprak Bozulma İndeksi (SDI) adlı ampirik bir yöntem kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, havza kuzey-güney ve doğu-batı yönlerinde 500 m aralıklarla transektlere bölünmüştür. Topografya nedeniyle ulaşılması zor olan noktalar çıkarıldıktan sonra, transektlerin kesişim noktalarından 138 örnek noktasından bozulmuş ve bozulmamış toprak örnekleri alınmıştır. SDI hesaplamasında tanecik boyu dağılımı, agregat stabilitesi, agregasyon oranı, ağırlıklı ortalama çapı, dispersiyon oranı, hacim ağırlığı, porozite, tarla kapasitesi, solma noktası, organik madde içeriği, pH ve elektriksel iletkenlik gibi parametreler kullanılmıştır. Bu çalışma aynı zamanda bu parametrelerin mekânsal dağılımını belirlemiştir. Havzanın eğim, yükselti, bakı ve arazi kullanımı gibi bazı özellikleri Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) tekniği kullanılarak haritalandırılmıştır. Jeoistatistiksel teknikler, bu özellikler ve SDI'nin enterpolasyonu için kullanılmıştır. Çalışmanın sonuçları, toprak bozulmasının bir indeks değeri ile ifade edilebileceğini ve temel toprak özelliklerinin bu indeks için parametre olarak kullanılabileceğini göstermiştir. Bu parametreler indeks değerlerini farklı ağırlıklarda etkilemekte olup, bu ağırlık değerleri korelasyon analizi ile hesaplanabilmektedir. Ayrıca, dağılım haritalarına göre SDI, arazi kullanımı, yükseklik ve bakıya bağlı olarak mekânsal değişkenlik göstermiştir; ancak eğime bağlı olarak düzenli bir değişim göstermemiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda, havza genelinde arazi kullanımına özgü toprak yönetim stratejilerinin uygulanması önerilmektedir. SDI temelli düzenli izleme ve mekânsal analizler, bozulmanın erken tespiti ile sürdürülebilir arazi kullanım planlamasına katkı sağlayabilir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Agricultural Engineering (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | May 28, 2025 |
Publication Date | May 29, 2025 |
Submission Date | March 28, 2025 |
Acceptance Date | May 10, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License