Carbon pricing is recognized as an effective policy tool in combating global climate change. Through mechanisms such as carbon taxes and emission trading systems, this mechanism aims to reduce greenhouse gas emissions. Carbon tax is designed to increase the cost of fossil fuels, encouraging producers and consumers to adopt more environmentally friendly choices. However, this tax has the potential to disproportionately burden low-income households. In this study, the effect of a carbon tax implementation on social justice/injustice is examined through a literature review; in this context, the conditions required for aligning the implementation with environmental sustainability and social justice goals are evaluated. Additionally, the potential adverse effects of carbon taxation on poverty and how these effects can be mitigated through social policies are analyzed. By analyzing examples from countries such as Portugal, Spain, and France—which fall under the Southern European welfare regime and which Stephen Leibfried refers to as “Latin Rim Countries” in 1993 as a critique of Esping-Andersen’s threefold welfare model—this study emphasizes the importance of designing carbon taxation in alignment with social justice objectives. Moreover, the applicability of carbon taxation in Turkey and its potential impacts on poverty reduction are discussed. However, due to data limitations regarding the examined countries, the scope of comparative analyses remains constrained, partially complicating the elaboration of policy recommendations Nevertheless, the findings indicate that carbon taxation has the potential not only to achieve environmental objectives but also to enhance social justice, provided that it is supported by effective income distribution mechanisms.
Karbon fiyatlandırması, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede etkin bir politika aracı olarak kabul edilmektedir. Bu mekanizma, karbon vergisi ve emisyon ticaret sistemleri gibi yöntemlerle sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedeflemektedir. Karbon vergisi, fosil yakıtların maliyetini artırarak üretici ve tüketicileri daha çevre dostu tercihlere yönlendirmeyi amaçlamaktadır. Ancak, bu vergi düşük gelirli haneler üzerinde orantısız bir yük yaratma potansiyeline sahiptir. Bu çalışmada, literatür taraması yöntemiyle karbon vergisi uygulamasının sosyal adalet/adaletsizlik üzerindeki etkileri incelenmekte; bu kapsamda, uygulamanın çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal adalet hedefleriyle uyumlu hale getirilebilmesi için gerekli koşullar değerlendirilmektedir. Aynı zamanda karbon vergisinin yoksulluk üzerindeki olası olumsuz etkileri ve bu etkilerin sosyal politikalar aracılığıyla nasıl hafifletilebileceği incelenmektedir. 1993 yılında Stephen Leibfried tarafından Esping-Andersen’in üçlü refah modeli üzerine bir eleştiri olarak geliştirilen, “Latin Kuşağı Ülkeleri” olarak adlandırılan ve Güney Avrupa refah rejimi kapsamında değerlendirilen Portekiz, İspanya ve Fransa gibi ülkelerden örnekler incelenerek, karbon vergisinin sosyal adalet hedefleriyle uyumlu bir şekilde tasarlanmasının önemi vurgulanmaktadır. Ayrıca, Türkiye için karbon vergisinin uygulanabilirliği ve yoksulluğu azaltmadaki potansiyel etkileri ele alınmaktadır. Bu çalışmada, incelenen ülkelerle ilgili veri eksikliği karşılaştırmalı analizlerin kapsamının sınırlı düzeyde kalmasına neden olmakta ve politika önerilerinin detaylandırılmasını kısmen güçleştirmektedir. Bununla birlikte, yapılan inceleme kapsamında, karbon vergisinin çevresel hedeflere ulaşmanın yanı sıra sosyal adaleti güçlendirme potansiyeli taşıdığı, ancak bu potansiyelin etkili gelir dağıtım mekanizmalarıyla desteklenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Labor Economics, Policy and Administration (Other) |
Journal Section | Main Section |
Authors | |
Early Pub Date | April 6, 2025 |
Publication Date | April 18, 2025 |
Submission Date | January 24, 2025 |
Acceptance Date | March 24, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 27 Issue: 1 |