Madencilik sektörü karasal maden kaynaklarının azalması neticesinde derin deniz yatağı madenciliğine yönelmektedir. Kıyı devletlerinin ulusal deniz yetki alanına girmeyen tüm kısımlar derin deniz yatağının bir parçasını oluşturmaktadır. Bu makale, ulusal deniz yetki alanlarının ötesinde derin deniz yatağı madenciliğine uygulanabilecek uluslararası hukuk sistemini, bu sistemi yöneten organ olan Uluslararası Deniz Yatağı Otoritesi ile beraber değerlendirecektir. Derin deniz madenciliğini düzenleyen uluslararası hukuk sistemi ve devletlerin ulusal mevzuatları kusursuz değildir. Bu doğrultuda, makalede incelenmek üzere beş sorunlu konu belirlenmiştir. İlk olarak, süreçte şeffaflık eksikliği bulunmaktadır ve halkın katılımının sağlanması gerekmektedir. Sivil toplum kuruluşlarının etkisi ve gözlemci olarak oynadıkları rol dikkate alınmalıdır. Tüm paydaşlar, başvuru prosedürlerinde görüş ve itirazlarını sunabilmelidir. Hukuk ve Teknik Komisyon’un toplantıları açık gerçekleştirilmelidir. İkinci olarak, mali konular açısından, Uluslararası Deniz Yatağı Otoritesi ödeme mekanizmasının nasıl şekilleneceği belirsizliğini korumaktadır. Üçüncü olarak, derin deniz yatağı madenciliğinin çevresel etkileri ve deniz çevresinin korunmasına yönelik endişeler varlığını sürdürmektedir. Dördüncü olarak, Bileşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne taraf olmayan devletlerin ve devlet dışı tarafların hak ve yükümlülükleri netleştirilmelidir. Beşinci olarak, forum shopping problemi yani yargılamada en lehe kararı verebilecek olan yetkili mahkeme seçimi olasılığı değerlendirilmelidir.
Deniz hukuku Derin deniz madenciliği Kıta sahanlığı Uluslararası Deniz Yatağı Otoritesi İnsanlığın ortak mirası
The international legal system governing deep-sea mining and the national legislation of states are not perfect. Accordingly, five problematic issues have been identified for examination in the article. First, there is a lack of transparency in the process and public participation needs to be ensured. The influence of non-governmental organizations and their role as observers should be taken into account. All stakeholders should be able to present their views and objections in the application procedures. The meetings of the Legal and Technical Commission should be publicly available. Second, in terms of financial matters, it remains unclear how the International Seabed Authority payment mechanism will take shape. Third, there remain concerns about the environmental impacts of deep seabed mining and the protection of the marine environment. Fourth, the rights and obligations of non-state parties and states that have not party to the United Nations Convention on the Law of the Sea need to be clarified. Fifth, the forum shopping problem, i.e. the possibility of selecting the competent court that can render the most favorable decision in the proceedings, should be evaluated.
Law of the sea Deep sea mining Continental shelf International Seabed Authority Common heritage of mankind
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 11, 2025 |
Submission Date | September 11, 2023 |
Acceptance Date | March 5, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 74 Issue: 1 |