Amaç: Böbrek nakli alıcıları, genel popülasyona kıyasla yüksek kanser riski altındadır. Nakil sonrası kanserin prognozu kötüdür ve immünosüpresyonun nasıl yönetileceğine dair veriler azdır. Bu çalışmada, merkezimizde takip edilen böbrek nakli alıcılarında kanser gelişimi insidansı ve kanser türlerinin greft ve hasta sağkalımına etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: 2000 ve 2019 yılları arasında böbrek nakli yapılan 628 hasta retrospektif olarak incelenmiş ve nakil sonrası kanser tanısı alan 33 hastanın (%5,26) demografik verileri, nakil ve kanser özellikleri, greft ve hasta sağkalımları değerlendirilmiştir.
Bulgular: Ortalama kanser tanı yaşı 48 idi. Kanser dağılımı sırasıyla solid organ tümörleri (%57,6), melanom dışı deri kanserleri (%24,2) ve posttransplant lenfoproliferatif hastalık (%18,2) şeklindeydi. Nakil sonrası kanser tanısına kadar geçen süre 66 aydı. Hastaların %45,5’inde kanser tanısı sonrası immünosüpresif tedavi azaltımı ve %54,5’inde mTOR (Rapamisin memeli hedefi) inhibitörlerine geçiş yapılmıştı. Tanı sonrası immünosüpresif tedavi redüksiyonu posttransplant lenfoproliferatif hastalıkta hastalarının tamamı kemoterapi almıştı ve %83,3’ünde immünosüpresyon azaltılmıştı. Diğer kanser türlerinde bu oranlar anlamlı olarak daha azdı (sırasıyla, p=0,010 ve p=0,032). Hastaların 4’ünde (%12,1) greft kaybı, 13’ünde (%39,4) ölüm izlendi. İmmünosüpresyon azaltımı greft sağkalımı ile ilişkili değildi. Posttransplant lenfoproliferatif hastalıkta kanser teşhisi sonrası ölüm oranı diğer kanserlere göre daha yüksek (p=0,049) ve hasta sağkalım süresi daha kısaydı(p=0,006).
Sonuç: Böbrek nakli alıcılarında kanser önemli bir mortalite sebebidir ve çalışmamızda posttransplant lenfoproliferatif hastalıkta hasta sağkalımı diğer kanser türlerine göre daha düşüktür. Hastaların nakil sonrası kanser gelişimi açısından yaşı ve risk faktörlerine uygun kanser taramalarının düzenli yapılması önemlidir. İmmünosüpresif tedavilerin yönetimi için randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır.
Çalışma için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnsan Araştırmaları Etik Kurulu’ndan onay alındı (karar tarihi: 02/11/2023, karar no: İ09-653-23).
-
-
-
Objectives: Kidney transplant recipients are at increased risk of malignancy compared to the general population. The prognosis of posttransplant malignancy is poor, and data on how to manage immunosuppression are scarce. This study aimed to evaluate posttransplant malignancy incidence and its effects on graft and patient survival in kidney transplant recipients.
Materials and Methods: Six hundred and twenty-eight patients who underwent kidney transplantation between 2000 and 2019 were retrospectively examined. Demographic data, transplant and cancer characteristics, graft and patient survival of 33 patients (5.26%) diagnosed posttransplant malignancy were evaluated.
Results: The average age at malignancy diagnosis was 48 years. Malignancy distribution was as follows: solid organ tumors (57.6%), non-melanoma skin cancers (24.2%) and posttransplant lymphoproliferative disease (18.2%). The time from transplantation to malignancy diagnosis was 66 months.Immunosuppression was reduced in 45.5% of the patients and 54.5% had switched to mammalian target of rapamycin inhibitors. In posttransplant lymphoproliferative disease, all patients received chemotherapy and immunosuppression was reduced in 83.3%. These rates were significantly lower
Çalışma için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnsan Araştırmaları Etik Kurulu’ndan onay alındı (karar tarihi: 02/11/2023, karar no: İ09-653-23).
-
-
-
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Nefroloji |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Project Number | - |
Publication Date | March 28, 2024 |
Submission Date | November 14, 2023 |
Acceptance Date | November 18, 2023 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 77 Issue: 1 |