Bu çalışma, Sığacık sınırları içinde yer alan alüvyon özellikteki zeminlerin deprem etkisi altında sıvılaşma potansiyelinin Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY)’ne göre analiz edilerek incelenmesini içermektedir. Çalışma alanının altından Batı Anadolu Fay Hattı kollarından Seferihisar Yelki fay zonu geçmektedir. Bu riskin değerlendirilmesi amacıyla Seferihisar ilçesinin yeraltı su seviyesi yüksek olan Sığacık mahallesindeki Seferihisar Belediyesi tarafından ruhsatlandırılmış yapılardan elde edilen zemin etüt raporları incelenmiş, 18 adet sondaj çalışmasına ait veriler kullanılmıştır. Bu kapsamda, önce yönetmelikte verilmiş olan sıvılaşma riski analiz yöntemi tanıtılmış ve örnek bir çözüm ayrıntıları ile sunulmuştur. Ardından, Sığacık mahallesindeki veriler değerlendirilmiş ve farklı deprem senaryoları için sıvılaşma riskleri hesaplanıp, harita üzerinde sunulmuş ve tahmini oturma miktarları da hesaplanmıştır. Sonuç olarak, inceleme sahası içinde 1. senaryo için hesap yapılan noktaların %65’i sıvılaşma için riskli olarak nitelendirilmiştir. 2. senaryoda sıvılaşma riski azalmış ve %47’ye kadar inmiştir. 3. senaryoda ise, ilgili bölge %71 oranında güvenli olarak belirlenmiştir. Bununla beraber, 1. senaryo için aynı zamanda tahmini oturma miktarları da iki yöntem kullanılarak hesaplanmış ve parsel bazında olası oturmaların her iki yöntemde de 50 cm’yi aştığı sonucuna ulaşılmıştır. Derinlik boyunca her tabaka için, veri bulunmayan yerlerde ise tabaka başına hesap yapılmış ve 8,1-27,9 cm arasında değişen oturma miktarları hesaplanmıştır.
This study includes the investigation of the liquefaction potential of Seferihisar (İzmir) district alluvial soil deposits under possible earthquakes according to Turkey Building Earthquake Regulation (TBER). Seferihisar Yelki fault zone which is one of the branches of the Western Anatolian Fault Line lies under the study area. In order to evaluate this risk, soil survey reports belonging to the buildings licensed by Seferihisar Municipality in Sığacık district which were located by seaside and had possibly high ground water levels, were obtained and investigated, finally 18 drilling data were selected. In this context, initially the liquefaction risk analysis method given in TBER 2018 was briefly introduced and a sample solution was presented in detail. Afterwards, liquefaction risks for different earthquake scenarios were evaluated according to TBER 2018 and presented on the map and possible post-liquefaction settlements were also calculated. In the first scenario, 65% of points were found to have liquefaction susceptibility while that was 47% for the second scenario. In the third scenario, the related area was found to be 71% safe. In addition, possible post-liquefaction settlements were also calculated with two different methods for the first scenario. Finally, the settlements were found to exceed 50 cm for both methods. Calculations were done for each layer throughout the depth and for each layer where is data not available and settlements were found to vary between 8.1 and 27.9 cm.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Geological Sciences and Engineering (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2020 |
Submission Date | September 9, 2019 |
Acceptance Date | February 6, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 6 Issue: 2 |
This journal is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.