Özel kişilerin mülkiyet hakkını kullandığı taşınmaz mallar üzerinde kamu hukukundan kaynaklanan sınırlamaların sayısının çokluğu karşısında bunlarla ilgili ortak özellikleri ve ortak uygulamaları içeren akademik çalışmalar çok azdır. Günümüzde taşınmaz malikleri açısından kamu yararına yönelik bu tür sınırlamalardan kaçmak mümkün değildir. Nitekim bu tür sınırlamalar zamanla mülkiyet hakkının içeriğinde yer alan yükümlülükler olarak görülmeye başlamıştır. Kamu hukukundan kaynaklanan mülkiyet sınırlamaları sadece hukukun değil, ekonominin de önemli bir konusudur. Özellikle yoğun yerleşimlerin olduğu nüfus bölgelerinde bir taşınmazın tapu siciline tescil edilmeden, birden fazla kamu organı tarafından birden fazla nedenle sınırlanabilmesi hem hukuki öngörülebilirliği hem emlak piyasasının şeffaflığını etkilemektedir. Dolayısıyla bu çalışmada kamu hukukundan kaynaklanan bu tür sorunların teorik temeline ve uygulamadaki yansımalarına değinilmiştir. Kamu hukukundan kaynaklanan mülkiyet sınırlamalarının ortak bir hukuki rejime kavuşturulmasının hem uygulayıcı kurumlar hem de maliklere faydaları gösterilmeye çalışılmıştır. Her ne kadar çeşitli özel kanunlara dağılmış olsa da hepsi aynı taşınmaz mülkiyetine sınırlama getiren kamusal mülkiyet sınırlamaları belirli bir hukuki çerçevede incelenebilir. Bu konuda Anayasamızın ve özel kanunların oluşturduğu kurallar kapsayıcı ve açıklayıcı değildir. Çalışmada ayrıca çeşitli uygulama örnekleri üzerinden kendi hukuk sistemimize getirilebilecek kamu yararına yönelik yeniliklere dair öneriler ele alınmıştır. Bu çerçevede öne çıkan üç ülkenin sistemi gösterilmiş ve örnek alınabilecek yönleri belirlenmiştir.
There are many public restrictions on real estate properties of private individuals. However, the common aspects of these restrictions have not been examined much. Today, real estate owners have to endure these restrictions. In fact, such restrictions are seen as a part of property. Public restrictions concern law and economy. Especially in densely populated areas, failure to register a property in the land registry and its restriction by more than one public body for different reasons affects both legal predictability and the transparency of the real estate market. Therefore, in our study, theoretical and practical examples of these problems originating from public law have been examined. Defining the legal regime of public restrictions will benefit both public authorities and real estate owners. Although they are included in different laws, public property restrictions can be examined within a certain legal framework. The rules established by the Constitution and laws on this subject are not comprehensive. In addition, suggestions regarding public benefit innovations that can be brought to our own legal system have been addressed in the study. These suggestions are presented with different examples. In this context, the systems of the three prominent countries have been examined and their exemplary aspects have been determined.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Administrative Law |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 29, 2025 |
Submission Date | November 20, 2024 |
Acceptance Date | February 13, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 27 Issue: 1 |
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
TR-DİZİN, HeinOnline, GoogleScholar, Academindex, Sherpa Romeo, Ulrich’s Periodicals Directory ve Asos Index veri tabanlarında taranmaktadır.
Dergimiz 2024 Mayıs sayısından itibaren yalnızca elektronik ortamda yayınlanacaktır.
Dokuz Eylul University Publishing Web-Page
https://kutuphane.deu.edu.tr/yayinevi/
İletişim sayfamız
https://dergipark.org.tr/tr/pub/deuhfd/contacts