Epi-paleolitik ve Mezolitik terimlerinin ortaya çıkışından günümüze kadar olan süreci inceleyen bu çalışma, her iki terimin kullanılmasında Pleistosen-Holosen geçişinin belirgin bir rol oynadığını öne sürmektedir. Bu süreçte yaşanan çevresel değişimlerin, terimlerin ortaya çıktığı Avrupa’da daha belirgin olması nedeniyle, burada kültürel bir sınır olarak da kabul edilmesine imkân tanıdığı görülmektedir. Buna karşın, Güneybatı Asya ele alındığında, aynı geçiş dönemi çevresel süreklilikler nedeniyle erken bir dönemde tanımlanamamış ve bu durum, her iki terimin kullanımında ciddi farklılıklara yol açmıştır. Her iki coğrafyanın arasında yer alan Anadolu’daki tarihöncesi araştırmalarında ise bu süreçte, Avrupa eksenli bir bakış açısından Güneybatı Asya odaklı bir kronolojik anlayışa doğru bir geçiş yaşanmıştır. Anadolu’daki güncel tartışmalarda, esas belirleyici unsurun Pleistosen-Holosen çizgisinden, Neolitik dönemin kökeni meselesine doğru evrildiği ve her iki terimin de bu çerçevede ele alınmaya başlandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle Anadolu’nun bazı bölgelerinde ciddi şekilde sürdürülen Neolitik köken tartışmaları nedeniyle, her iki terimin kullanımı konusunda halen belirsizlikler bulunmaktadır.
TUBİTAK, AKMED, ARIT
Bu makale İstanbul Üniversitesi Tarihöncesi Arkeolojisi anabilim dalında hazırlanmakta olan Anadolu’nun Neolitikleşme Sürecinde İnsan ve Çevre Etkileşimi başlıklı doktora tezinin bir bölümünden türetilmiştir. Tez çalışması TUBİTAK 2214a Yurtdışı Doktora Sırası Araştırma Burs Programı kapsamında 10 ay desteklenmiştir (Ağustos 2024 – Haziran 2025). Ayrıca AKMED (KU AKMED/T.1099) ve ARIT tez çalışmasına maddi destek sunmuşlardır. İsimleri zikredilen tüm kurumlara desteklerinden dolayı teşekkür ederim. Emekliliğine kadar tezin danışmanlığını yapan ve halen desteklerini esirgemeyen Prof. Dr Mihriban ÖZBAŞARAN’a, onun ardından tez danışmanlığını üstlenen Doç. Dr Nurcan KAYACAN ve Doç. Dr Güneş DURU’ya, Liverpool Üniversitesi’ndeki araştırmalarım sırasında desteğini esirgemeyen Prof. Dr Douglas BAIRD’e, makaleyi okuyup değerlendiren Prof. Dr Burçin ERDOĞU’ya da ayrıca teşekkür ederim.
This study, which analyzes the emergence of the terms Epi-paleolithic and Mesolithic from their origins to the present day, suggests that the Pleistocene-Holocene transition played a significant role in the use of both terms. It is observed that the environmental changes experienced during this period are more evident in Europe, where the terms originated, and thus allow them to be accepted as cultural boundaries. On the other hand, when Southwest Asia is considered, the same transition period could not be defined earlier than the environmental continuities, which led to significant differences in the use of both terms. In the prehistoric research of Anatolia, which located between these two geographies, there has been a shift from a European-oriented perspective to a Southwest Asian-oriented chronological understanding during this process. It is also understood that the main determining factor in the current debates in Anatolia has evolved from the Pleistocene-Holocene boundary to the issue of the origin of the Neolithic period, and both terms have started to be discussed within this framework. Thus, there are still uncertainties regarding the use of both terms due to the ongoing debates about the origins of the Neolithic in some parts of Anatolia.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Archaeology (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2025 |
Submission Date | March 11, 2025 |
Acceptance Date | April 14, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 1 Issue: 34 |