The accurate understanding of the Qur’an requires not only the correct identification of the concepts used in the language of revelation and by its audience but also the precise determination of the meanings of polysemous (zū wujūh) terms within the context of the verses in which they appear. This is possible through consideration of the discipline of wujūh wa naẓāʾir, one of the most significant Qur’anic sciences employed by exegetes. This discipline, which represents one of the earliest examples of interpreting the Qur’an through the Qur’an itself (tafsīr al-Qurʾān biʾl-Qurʾān), is essential for those engaged in tafsīr, ʿulūm al-Qurʾān, and translation (tafsir-based renditions). Given its crucial role in Qur’anic exegesis and comprehension, wujūh wa naẓāʾir is equally significant for Qur’anic translations. Indeed, one of the primary obstacles to the accurate understanding of the Qur’an is the tendency in translations to render lexically polysemous words found in different contexts with a single, commonly known meaning. In light of this, the present study explores the significance of wujūh wa naẓāʾir for Qur’anic translations, with a particular focus on the interpretive approach of Muqātil (d. 150/767), recognized as the founder and earliest author of this discipline. Specifically, it examines how selected terms “ḥikmah, birr, najm, libās, and kataba” are translated in ten different Qur’anic renditions and whether Mukātil’s conceptualization of wujūh has influenced these translations. Employing a comparative and analytical approach, the study ultimately concludes that while Mukātil’s understanding of wujūh is not fully reflected in Qur’anic translations, it has influenced them to a certain extent.
Kur’an’ın doğru bir şekilde anlaşılması, vahiy dilinin ve muhataplarının kullandığı kavramların doğru tespitinin yanında, özellikle de Kur’an’daki zû vücûh (çokanlamlı) lafızların anlamlarının, geçtiği âyet içerisinde en doğru biçimde verilmesiyle mümkündür. Bu da müfessirlerin âyetleri tefsir etmede başvurduğu en önemli Kur’an ilimlerinden biri olan ve aynı zamanda Kur’an’ın Kur’an’la/âyetin âyetle tefsirinin ilk örnekleri olarak da kabul edilen, vücûh-nezâir ilmini dikkate almakla mümkün hale gelir. Dolayısıyla tefsir, ulûmü’lKurân ve meâl çalışmaları ile meşgul olanların öncelikle vücûh-nezâir külliyatını incelemeleri şarttır. Zira Kur’an’ın tefsirinde ve anlaşılmasında büyük bir öneme sahip olan vücûhnezâir ilminin, Kur’an meâlleri açısından da ehemmiyeti oldukça büyüktür. Nitekim meâ llerde Kur’an-ı Kerîm’in değişik yerlerinde farklı anlamlara gelen lafızların, çoğunlukla tek bir anlamı ya da en çok bilinen sözlük anlamıyla çevrilmesi, Kur’an’ın doğru anlaşılmasının önündeki en başat engellerden birisidir. Bu nedenle bu çalışmada vücûh-nezâir ilminin Kur’an meâlleri açısından öneminin yanında, bu ilmin müessisi ve ilk müellifi olmas ı yönüyle Mukâtil’in (öl. 150/767) vücûh anlayışının, Kur’an meâllerine yansıması üzerinde durulmuştur. Mukâtil’in “el-Vücûh ve’n Nezâir” adlı eserinden seçtiğimiz “hikmet, birr, necm, libâs, ketebe” lafızlarının, seçilen on farklı meâlde, nasıl tercüme edildiği veya edilmesi gerektiği ve böylece Mukâtil’in vücûh anlayışının Kur’an meâllerine yansıyıpyansımadığı karşılaştırma ve analiz yöntemiyle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırmanın sonunda, Mukâtil’in vücûh anlayışının Kur’an meâllerine tam olarak olmasa da kısmi olarak yansıdığı kanaatine varılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Tafsir |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | June 29, 2025 |
Publication Date | June 30, 2025 |
Submission Date | January 23, 2025 |
Acceptance Date | February 2, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 6 Issue: 1 |