During the Ghaznavīds and Great Seljūks periods, when Persian literature made great progress, a new literary genre called habsiyya (prison poems) emerged. Habsiyya is a literary genre written in verse or prose, dealing with dungeon and dungeon life. This literary genre emerged when poets and writers who were imprisoned in Ghaznavīd and Great Seljūk dungeons for various reasons wrote about their experiences of the dungeon and dungeon life. By utilizing the habsiyyas written by imprisoned poets and writers such as Masʿūd-i Saʿd-i Salmān, Khākānī-i Shirwānī, Ayn al-Kudāt-i Hamadhānī, Mujîr al-Dîn-i Baylakānī, Bahā al-Dīn Muhammad bin Muʿayyad-i Baghdādī, Nāsir-i Khusraw, and Falaqī-i Shirwānī, it is possible to describe the dungeon and dungeon life during the Ghaznavīds and Great Seljūks. It is well known that such literary sources are an important type of source, especially in Medieval studies. In the first series of the study, which is planned as two separate articles, the structural features of dungeon and dungeon life will be revealed based on the habsiyyas of the mentioned imprisoned poets and writers. In the second series of the study, the physical and mental/emotional state of the prisoner in the dungeon will be stated in the works of the same imprisoned poets and writers.
En eski dönemlerden itibaren uygulana gelen hapis cezası, Gazneliler ve Büyük Selçuklular devrinde de sıklıkla tatbik edilmiştir. Mezkûr devirlerde, muhtelif suçlara karşı muhtelif mekânlarda toplumun her tabakasına uygulanabilen hapis cezasına, ilmî ve edebî zümreye mensup şahsiyetler de maruz kalmışlardır. Fars edebiyatının büyük bir değişim ve gelişim gösterdiği Gazneliler ve Büyük Selçuklular devrinde habsiyye, habsiyyât ya da zindannâme adı verilen, mensur ya da manzum olarak kaleme alınan, zindan ve zindan hayatını konu edinen yeni bir edebî tür ortaya çıkmıştır. Bu edebî türün doğmasına, bizzat çeşitli sebeplerle Gazneli ve Büyük Selçuklu zindanlarına düşen mahkûm şairlerin ve yazarların hapisliklerinde ya da hapisten çıktıktan sonra, zindan ve zindan hayatıyla ilgili tecrübelerini yazıya dökmeleri vesile olmuştur. Böylece Mes’ûd-i Sa’d-i Selmân, Hâkânî-yi Şirvânî, Aynü’l-Kudât-ı Hemedânî, Mucîrü’d-Dîn-i Beylekânî, Bahâü’d-Dîn Muhammed b. Müeyyed-i Bağdâdî, Nâsır-ı Hüsrev ve Felekî-yi Şirvânî gibi mahkûm şairler ve yazarlar tarafından habsiyye metinleri vücuda getirilmiştir. Böyle edebî metinler, tarihî birer kaynak olarak devrin zindanlarını ve zindan hayatını tasvire bir dereceye kadar imkân vermektedir. İki müstakil makale olarak planlanan çalışmanın bu ilk serisinde, adı geçen şairlerin ve yazarların habsiyyelerinde zindanın fiziki yapısı, özellikleri ve zindan hayatı ortaya konulmaya gayret edilecektir. Bu çerçevede zindanın fiziki yapısı ve özellikleri olarak yüksek konum, elverişsiz iç mekân ögeleri, darlık, karanlık ve soğukluk; zindan hayatının unsurları olarak da yemek yetersizliği/yokluğu, kıyafet yetersizliği/yokluğu, yer örtüsü yetersizliği/yokluğu, gece bunalımı ve uykusuzluk, uğraşı, zincire vurulma ve zincirin vücuda verdiği hasar belirlenmiştir. Çalışmanın ikinci serisinde ise aynı mahkûm şairlerin ve yazarların eserlerine istinaden, bu defa zindanda mahkûmun bedensel ve ruhsal/duygusal durumu belirtilmeye çalışılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | General Turkish History (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2025 |
Submission Date | February 3, 2025 |
Acceptance Date | March 28, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 7 Issue: 14 |