Bu çalışma, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum süreçlerinde yerel yönetimlerin oynadığı belirleyici rolü kavramsal düzlemde ele almaktadır. Artan sera gazı emisyonları, yoğun kentleşme ve doğal kaynakların tükenmesi gibi küresel sorunlar karşısında kentler, hem krizin başlıca sorumluları hem de en kırılgan alanları olarak öne çıkmaktadır. Çalışmada, yerel yönetimlerin bu krizle başa çıkmak için geliştirdiği kentsel uyum ve azaltım stratejileri analiz edilmiştir. Araştırma kapsamında, kentsel planlama, sürdürülebilir ulaşım, enerji verimliliği, yeşil altyapı, su yönetimi ve biyoçeşitlilik gibi alanlarda geliştirilen politikalar, güncel literatür ve uluslararası iyi uygulama örnekleri ışığında değerlendirilmiştir. Çalışmanın yöntemi, nitel bir literatür taramasına dayanmaktadır. Bu bağlamda hem Türkiye’deki hem de uluslararası bağlamdaki akademik yayınlar, raporlar ve istatistiksel veriler temel alınarak içerik analizi gerçekleştirilmiştir. Araştırma sürecinde özellikle yerel yönetimlerin karşılaştığı yapısal ve yönetsel engeller, iklim eylem planlarının mekânsal planlarla bütünleşememesi, yasal-yönetsel kapasite yetersizliği ve teknolojik altyapı eksiklikleri gibi sorunlar ön plana çıkmıştır. Elde edilen bulgular, yerel yönetimlerin yalnızca uygulayıcı değil, aynı zamanda iklim politikalarının geliştiricisi ve çok aktörlü yönetişim süreçlerinin taşıyıcısı olması gerektiğini göstermektedir. Kentlerin iklim krizine karşı dirençli hale getirilmesi, yalnızca teknik değil, aynı zamanda yönetsel, sosyal ve finansal bütünleşme gerektiren bir süreçtir. Bu nedenle çalışma, yerel düzeyde geliştirilecek entegre, sürdürülebilir ve katılımcı politikaların iklim değişikliğiyle etkin mücadelede anahtar rol oynayacağını savunmaktadır.
This study conceptualizes the decisive role of local governments in combating and adapting to climate change. In the face of global problems such as increasing greenhouse gas emissions, intensive urbanization and depletion of natural resources, cities stand out as both the main culprits of the crisis and the most vulnerable areas. In this study analyzes the urban adaptation and mitigation strategies developed by local governments to cope with this crisis. Within the scope of the research, policies developed in areas such as urban planning, sustainable transportation, energy efficiency, green infrastructure, water management and biodiversity are evaluated in the light of current literature and international best practices. The methodology of the study is based on a qualitative literature review. In this context, a comprehensive content analysis was conducted based on academic publications, reports and statistical data both in Turkey and internationally. During the research process, problems such as structural and managerial obstacles faced by local governments, failure to integrate climate action plans with spatial plans, insufficient legal-administrative capacity and technological infrastructure deficiencies came to the fore. The findings show that local governments should not only be implementers but also developers of climate policies and carriers of multi-actor governance processes. Making cities resilient to the climate crisis is a process that requires not only technical but also managerial, social and financial integration. Therefore, the study argues that integrated, sustainable and participatory policies to be developed at the local level will play a key role in the effective fight against climate change.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Public Administration |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2025 |
Submission Date | March 19, 2025 |
Acceptance Date | May 29, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 11 Issue: 1 |