Batı dünyasında akılcı anlayışın ortaya çıkması ve ilim dünyasında yaygınlaşması, Batılıların Kutsal Kitap’larına olan bakış açılarında birtakım değişmelere yol açmıştır. Batı dünyası O’nu bir yandan kutsal bir metin olarak kabul ederken bir yandan da akılcılığın ve bilimselliğin getirmiş olduğu objektif, rasyonel ve bilimsel prensipler ışığında incelenmesi gereken bir kitap olarak görmüştür. Bu bakış açısı, XVIII. asırdan itibaren Kutsal Kitap’a uygulanmaya başlanmıştır. İlk olarak Eski Ahit’i oluşturan eserler, özellikle de Tevrat metni üzerine yoğunlaşılmış, daha sonra da Yeni Ahit’i oluşturan eserler bu prensipler ışığında tetkik edilmiştir. Kutsal Kitap Eleştirisi olarak nitelendirilen bu yöntemin genel olarak tanıtılması ve XVII. yüzyıldan itibaren ilim dünyasındaki temsilcileri ve savundukları tezler bu makalede vurgulanan hususlardandır
The emergence of rationalism in the Western world and its development in the world of science caused some conversions on Western people’s attitudes toward the Bible. Both it is accepted by the Western world as a divine book and regarded such a book that should be investigated with respect to objective, rational and
scientific principles. This point of view was applied to the Bible since
XVIII. century. Firstly, the Old Testament, especially the Pentateuch
and then the New Testament were investigated with respect to these
principles. General introduction to Biblical Criticism, its
represantatives from XVII. century and their arguments are
underlined in this article
Other ID | JA48VK39ED |
---|---|
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 31 Issue: 31 |
Harran İlahiyat Dergisi-Harran Ilahiyat Journal Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.