Although the concept of colonialism is defined as the occupation, processing and exploitation of a foreign land and the settlement of immigrants, different types of colonialism have emerged in practice. Classical colonialism refers to the form of colonialism in which any land is colonized, the exploited resources are moved to the colonial center (metropole), and there are no intentions and activities of settling and acquiring a homeland in the colony. Settler colonialism differs from classical colonialism in terms of settling in the targeted lands, making them their homeland and taking ownership. Practices of acquiring homeland, displacement, dispossession, renaming, exile and genocide/ethnic cleansing are used to construct settler colonialism. The most important example of settler colonialism today is Israel. This research seeks answers to the questions of what classical colonialism and settler colonialism are and what the differences are between them, what practices led to settler colonialism, and why Israel is a settler colonial formation. One of the current debates in the literature is whether Israel is a settler colonialist state. This study argues that classical and settler colonialism differ from each other in terms of practices of homeland acquisition, displacement, dispossession, renaming, exile, genocide/ethnic cleansing, that Israel is a settler colonialist formation with all its characteristics, that Israel's existence is unthinkable without settler colonialist practices. It is also argued that today Israel represents even more advanced stages of settler colonialism as a formation that transcends settler colonial practices, adds new concepts and methods to it and expands it.
Kolonyalizm kavramı yabancı bir toprağın işgal edilmesi, o toprağın işlenmesi-sömürülmesi ve söz konusu topraklara göçmenlerin yerleşmesi olarak tanımlansa da uygulamada farklı kolonyalizm tipleri ortaya çıkmıştır. Bunlardan klasik kolonyalizm herhangi bir toprağın sömürgeleştirildiği, sömürülen kaynakların ve zenginliklerin sömürge merkezine (metropol) taşındığı, sömürgede ticari ve idari amaçlar dışında bir yerleşme ve yurt edinme amaç ve faaliyetlerinin olmadığı sömürgecilik biçimini ifade etmektedir. Yerleşimci kolonyalizm ise klasik kolonyalizmden hedef alınan topraklarda yerleşmek, orayı yurt edinmek ve sahiplenmek gibi açılardan ayrılmaktadır. Bu amaçla yerleşimci kolonyalizmi inşa etmek için yurt edinme, yerinden etme, mülksüzleştirme, yeniden adlandırma, sürgün ve soykırım-etnik temizlik gibi uygulamalara başvurulmaktadır. Günümüzde yerleşimci kolonyal oluşum örneklerinden en önemlisi İsrail’dir. Bu araştırma; klasik kolonyalizm ve yerleşimci kolonyalizmin ne olduğu ve aralarındaki farkların neler olduğu, yerleşimci kolonyalizmin hangi uygulamalarla ortaya çıktığı, İsrail’in neden yerleşimci kolonyal bir oluşum olduğu sorularına cevap aramaktadır. Literatürdeki güncel tartışmalardan biri İsrail’in yerleşimci kolonyalist bir devlet olup olmadığıdır. Bu çalışma, klasik kolonyalizm ile yerleşimci kolonyalizmin yurt edinme, yerinden etme, mülksüzleştirme, yeniden adlandırma, sürgün ve soykırım-etnik temizlik gibi uygulamalar bakımından birbirinden ayrıldığını, İsrail’in bütün özellikleriyle bir yerleşimci kolonyalist oluşum olduğunu ve yerleşimci kolonyalist uygulamalar olmaksızın İsrail’in varlığının düşünülemeyeceğini savunmaktadır. Ayrıca bugün artık İsrail’in yerleşimci kolonyalizm uygulamalarını aşan, ona yeni kavramlar, yöntemler ekleyen ve onu genişleten bir oluşum olarak yerleşimci kolonyalizmin daha da ileri aşamalarını temsil ettiği ileri sürülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Relations (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 29, 2025 |
Submission Date | April 14, 2025 |
Acceptance Date | June 22, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 10 Issue: 1 |