The sixteenth-century Portuguese chronicles, while narrating the Age of Discoveries in an epic tone, are also notable for their hate speech against Muslims and Islam. In these chronicles, the life of Prophet Muhammad and Islam are often depicted in a biased and disparaging manner. Portugal’s activities in India not only brought economic rivalry with Muslim states but also intensified religious conflict. Plans to destroy sacred cities of the Islamic world, such as Mecca, Medina, and Jeddah, and to desecrate Prophet Muhammad’s tomb, were documented in detail. Muslims were frequently derided with terms like “followers of Muhammad” or “adherents of a false religion”, while Mecca, Medina, and Jeddah were described as “places that must be destroyed.” In the correspondence of Afonso de Albuquerque and other Portuguese leaders, explicit plans to demolish these cities are evident. To protect its economic interests, Portugal supported conflicts among Muslim states and exploited these divisions to its advantage. Chroniclers of the period portrayed Islam as “heresy” and favored a narrative that exalted Christianity. Chronicles not only reflect Portugal’s religious and political discourses but also serve as critical documents for understanding the tense relationship between the two religions and its economic, political, and cultural contexts. This article aims to depict the Muslim-Christian conflict of the 16th century through the perspective of the Portuguese chroniclers of the period.
On altıncı yüzyıl Portekiz kronikleri coğrafi keşifler dönemini epik bir dille anlatırken, Müslümanlara ve İslamiyet’e yönelik nefret söylemleriyle de dikkat çekmektedir. Bu kroniklerde Hz. Muhammed’in hayatı ve İslamiyet, genellikle taraflı ve küçümseyici bir üslupla ele alınmıştır. Portekiz’in Hindistan’daki faaliyetleri Müslüman devletlerle yalnızca ekonomik rekabeti değil, dinî çatışmayı da beraberinde getirmiştir. Mekke, Medine ve Cidde gibi İslam dünyasının kutsal şehirlerini tahrip ederek Hz. Muhammed’in naaşını kaçırmaya yönelik emellere dair planlar, ayrıntılı bir biçimde kaleme alınmıştır. Müslümanlar genellikle “Muhammed’in takipçileri” ya da “yanlış dinin mensupları” gibi ifadelerle aşağılanmış; Mekke, Medine ve Cidde ise “tahrip edilmesi gereken yerler” olarak betimlenmiştir. Afonso de Albuquerque (ö.1515) ve diğer Portekizli liderlerin yazışmalarında, bu şehirleri yıkma planlarının açıkça dile getirildiği görülmektedir. Portekiz, ekonomik çıkarlarını koruma amacıyla Müslüman devletler arasındaki çatışmaları desteklemiş ve bu zayıflıkları, lehine kullanmıştır. Dönemin kronik yazarları, İslamiyet’i bir “sapkınlık” olarak tanımlarken Hıristiyanlığı yücelten bir anlatımı tercih etmişlerdir. Kronikler, Portekiz’in dinî ve siyasi söylemlerini yansıtmanın yanı sıra iki din arasındaki gerilimli ilişkiyi ve bu ilişkinin ekonomik, politik ve kültürel bağlamlarını anlamak için önemli birer belge niteliği taşımaktadır. Bu makale; on altıncı yüzyılda yaşanan Müslüman-Hıristiyan çatışmasını, dönemin Portekizli kronik yazarlarının gözünden anlatmayı amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Islamic Studies (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | April 3, 2025 |
Submission Date | December 8, 2024 |
Acceptance Date | February 21, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 15 Issue: 1 |