Araplar Gorge is located in Ezine district of Çanakkale province and is an epigenic valley with a length of 8 km and a maximum width of 750 m at the valley floor. This gorge which has the character of a junction gorge connecting the middle and lower reaches of the valley carved by the Karamenderes Stream originating from the Mount Ida, is an important wetland. Araplar Gorge is both a cultural place with the ruins of ancient settlements and tumuli on its slopes, mythological natural environment elements and an important ecological environment in terms of biodiversity. Despite the presence of these important historical and natural features of the gorge, the wetland is at high risk due to some negative human activities. In fact, the morphological structure destroyed by the quarries opened on the slopes of the gorge and the resulting dust pollution, spraying and uncontrolled water withdrawals in agricultural production, disadvantageous situations created by some engineering structures on the natural flow of water and aquatic organisms, water pollution reflected in high salinity and electrical conductivity values in water analysis values, create a great ecological risk on the wetland. Elimination of these risk factors on the wetland or minimization of their negative outputs as much as possible is only possible if the Araplar Gorge Wetland attains a protection status appropriate to its own environmental characteristics. This should be achieved through sustainable management in which the cultural, historical, ecological, morphological and ecotourism components of the wetland are handled with a holistic approach in which public and local stakeholders are included in the system.
Araplar Gorge, Araplar Gorge Wetland, Environmental Problems, Sustainability, Sustainable Management,
Araplar Boğazı Çanakkale iline bağlı Ezine ilçe sınırlarında bulunmakta olup 8 km uzunluk ve vadi tabanında maksimum 750 m genişliğe sahip epijenik yarma vadidir. Kazdağları’ndan doğan Karamenderes Çayı’nın kazdığı vadisinde orta ile aşağı çığırını birbirine bağlayan bir kavuşma boğazı karakterinde olan Araplar Boğazı, önemli bir sulak alan özelliğindedir. Boğaz yamaçlarındaki antik yerleşim kalıntıları ve tümülüsler, mitolojik doğal çevre unsurları ile hem kültürel bir mekân hem de tespit edilen biyoçeşitlilik itibariyle önemli bir ekolojik ortamdır. Boğazın sahip olduğu bu önemli tarihi ve doğal özelliklerin varlığına karşın sulak alan, bazı olumsuz insan faaliyetleriyle büyük bir risk altındadır. Bu risk faktörleri boğaz yamaçlarında açılan ocaklar ile tahrip edilen morfolojik yapı, toz kirliliği, tarımsal üretimde ilaçlama ve kontrolsüz su çekimleri, bazı mühendislik yapılarının suyun doğal akışı ve su canlıları üzerinde yarattığı dezavantajlı durumlar, su analiz değerlerinde yüksek çıkan tuzluluk ve elektriksel iletkenlik değerlerine yansıyan su kirliliğidir. Sulak alan üzerindeki bu risk unsurlarının ortadan kaldırılması ya da olumsuz çıktılarının olabildiğince minimalize edilmesi ise ancak Araplar Boğazı Sulak Alanı’nın kendi ortam özelliklerine uygun bir koruma statüsüne kavuşması ile mümkündür. Bu durum sulak alanın kültürel, tarihi, ekolojik, morfolojik ve ekoturizm bileşenlerinin kamu ve yerel paydaşların da sisteme dahil edilerek bütüncül bir yaklaşımla ele alındığı sürdürülebilir bir yönetimle gerçekleştirilmelidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Ecology, Sustainability and Energy, Environmental Problems |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 29, 2025 |
Submission Date | April 8, 2025 |
Acceptance Date | June 19, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 2 Issue: 1 |