Günümüzde, kadın sağlığının çok boyutlu ihtiyaçlarının mevcut tıbbi yaklaşımlar tarafından yeterince ele alınmadığına dair artan eleştiriler, bütüncül şifa yöntemlerinin gerekliliğini bilimsel tartışma zeminine taşımaktadır. Bu çalışma, bütüncül şifa uygulamalarının psikolojik iyileşme ve genel sağlık üzerindeki kritik rolünü titizlikle irdelemeyi amaçlamaktadır. Modern Batı tıbbı, kadın sağlığını çoğunlukla semptomatik ve ilaç odaklı müdahalelerle sınırlarken, kadınların ruhsal, kültürel ve psikolojik boyutlarını yeterince dikkate almamaktadır. Bu araştırmanın temel problemi, kadınların sağlık süreçlerinde sezgi, inanç ve atalara dayalı kültürel mirasın göz ardı edilmesinin, psikolojik iyileşme ve genel sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği yönündeki bilimsel boşluktur. Bu bağlamda, çalışma bu unsurların kadın sağlığındaki rolünü derinlemesine incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın temel sorusu; sezgi, inanç ve kadınların tarihsel kültürel hafızasında yer alan atalara dayalı mirasın, kadın sağlığını ve özellikle psikolojik iyileşmeyi nasıl etkilediğidir. PubMed, JSTOR, Scopus ve Google Scholar gibi veri tabanlarından yapılan literatür taraması, önceki araştırmaların çoğunlukla biyomedikal paradigma çerçevesinde yürütüldüğünü, ruhsal, psikolojik ve kültürel etmenlerin ise yeterince ele alınmadığını ortaya koymuştur. Bu boşluğu gidermek amacıyla, çalışma, kişisel öyküyü Fonksiyonel Tıp Zaman Çizelgesi ile harmanlayan otoetnografik bir yöntem benimsemiştir. Araştırmada, çocukluk çağı travmaları, beden imajı sorunları ve kısırlık gibi önemli sağlık olaylarını içeren on beş kronolojik kısa öykü kullanılmıştır. Araştırma kapsamında elde edilen veriler kamuya açık olduğundan, ek araştırma izni alınmasına gerek duyulmamıştır. Yapılan analizler, sezgisel yetenekleri ve atalara dayalı uygulamalarla yeniden bağlantı kuran kadınların, psikolojik denge ve genel sağlık durumlarında kayda değer iyileşmeler yaşadığını göstermektedir. Bulgular, bütüncül şifa pratiklerinin konvansiyonel tedavileri tamamlayıcı nitelikte olduğunu ve kadınların kendi iyileşme süreçlerinde aktif rol almalarını sağladığını ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, çalışma, sezgi, inanç ve ataların bilgeliklerini sağlık uygulamalarına entegre etmenin, kadınların psikolojik iyileşmesini desteklediğini ve sürdürülebilir, bütüncül bir sağlık modeline katkıda bulunduğunu kanıtlamaktadır.
Today, growing criticisms regarding the inadequacy of current medical approaches in addressing the multifaceted needs of women’s health have brought the necessity of holistic healing practices to the forefront of scientific debate. This study aims to meticulously examine the critical role of holistic healing applications in psychological recovery and overall well-being. While modern Western medicine largely relies on symptomatic and pharmacological interventions, it often neglects the spiritual, cultural, and psychological dimensions of women's health. The core problem addressed in this research is the scientific gap concerning the adverse effects of ignoring intuition, faith, and ancestral cultural heritage in women’s healing processes. Accordingly, the study investigates the roles of these elements play in women’s psychological healing. The primary research question focuses on how intuition, faith, and ancestral memory embedded in women’s historical and cultural consciousness influence their overall health and psychological recovery. A literature review conducted using databases such as PubMed, JSTOR, Scopus, and Google Scholar reveals that previous studies have predominantly adopted a biomedical paradigm, largely overlooking spiritual, psychological, and cultural factors. To bridge this gap, the study employs an autoethnographic method combined with the Functional Medicine Timeline, integrating personal narratives with emotional and spiritual experiences. Fifteen chronological vignettes were analyzed, including significant health events such as childhood trauma, body image issues, and infertility. Since the data were based on publicly available content, no additional ethical approval was required. The analyses show that women who reconnect with their intuitive abilities and ancestral practices experience significant improvements in both psychological balance and overall health. The findings indicate that holistic healing practices complement conventional treatments and enable women to actively participate in their own healing processes. In conclusion, the study provides evidence that integrating intuition, faith, and ancestral wisdom into healthcare contributes to psychological recovery and supports a sustainable, holistic model of women’s health.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Cultural Psychology |
Journal Section | Araştırma Makalesi |
Authors | |
Early Pub Date | June 19, 2025 |
Publication Date | June 30, 2025 |
Submission Date | February 24, 2025 |
Acceptance Date | June 4, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 9 Issue: 1 |
Kadim Akademi SBD is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International (CC BY-NC 4.0).