This study examines the qualifications and scope of duties of the envoys appointed by the Prophet Muhammad to invite people to Islam. In the scholarly literature, there exists a definition of diplomacy regarding Islamic missionary process, particularly through the role of envoys. However, an analysis of the concepts and appointments of envoys in primary sources reveals that the envoys in relation undertook a series of responsibilities embarking from call to Islam. The envoys dispatched to the tribes of the Arabian Peninsula as well as to major empires and their vassals were entrusted with multiple duties, the foremost of which was the invitation (da‘wa). Subsequently, these envoys were also tasked with religious instruction, leading prayers, collecting zakāt and jizya, and administrative governance. This multifaceted role necessitated that the envoys be highly competent. While individual talent, versatility, and familiarity with diverse cultures were essential, religious knowledge and expertise were equally indispensable. Thus, interpreting these missions solely through the lens of diplomacy may not be entirely accurate. To accurately define and assess emissary missions dating back to the early Islamic epoch, it is imperative to employ historical research methodology, examining narrations (riwāyāt) within their holistic context without detachment, inter alia conducting comparative analysis. Such an approach ensures a comprehensive understanding of Islamic historical sources and prevents anachronistic interpretations of historical data. This article analytically enunciates, within the integrity of narrations, that the Prophet’s envoys used to bear multifaceted features and that their missions constituted a multi-objective series of tasks commencing with the call to Islam.
Bu çalışma, Hz. Muhammed’in İslâm’a davet amacıyla görevlendirdiği elçilerin niteliklerini ve görev kapsamını ele almaktadır. Güncel İslâm tarihi ve siyer çalışmalarında İslam’a davet sürecine dair ve özellikle elçiler üzerinden bir diplomasi tanımlaması söz konusudur. Ancak temel kaynaklarda kullanılan kavram ve görevlendirmelere bakıldığında elçilerin davetle başlayan bir görev silsilesi üstlendiklerini söylemek mümkündür. Arap yarımadasındaki kabilelere bölgedeki büyük imparatorluklara ve onların vassallarına gönderilen elçiler, birçok görevle memur edilmiş olup bunların ilki davettir. Ardından bu elçiler; dinî eğitim verme, namaz kıldırma, zekât-cizye âmilliği ve yönetim gibi birçok görevle sorumlu tutulmuşlardır. Bu durum, elçilerin donanımlı olmasını zorunlu kılmıştır. Bireysel yetenek, çok yönlülük ve farklı kültürlere aşina olmanın yanı sıra dini bilgi ve birikimin gerekli olduğu bu elçilikleri diplomasi ile izah etmek pek isabetli olmasa gerektir. İlk elçilik görevlerinin doğru tanımlanıp değerlendirilebilmesi için tarih araştırması yöntemiyle ilgili rivayetlerin kendi bütünlüğü içinde ve bağlamından koparılmadan ele alınmasının yanı sıra birbirleriyle kıyaslanarak değerlendirilmesi zorunludur. Bu yöndeki bir bakış ve inceleme ancak İslâm tarihi temel kaynaklarına yönelik bütüncül bakışın gerçekleşmesini sağlayacak ve tarihi malumata yönelik anakronik bir yaklaşımın önüne geçebilecektir. İşte bu çalışmada Hz. Muhammed’in davet elçilerinin çok yönlü, elçiliklerinin ise İslâm’a çağrı ile başlayan çok amaçlı bir görevler silsilesi olduğu rivayet bütünlüğü içinde analitik bir şekilde ortaya koyulmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Islamic Studies (Other) |
Journal Section | Araştırma Makalesi |
Authors | |
Early Pub Date | June 19, 2025 |
Publication Date | June 30, 2025 |
Submission Date | April 8, 2025 |
Acceptance Date | June 5, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 9 Issue: 1 |
Kadim Akademi SBD is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International (CC BY-NC 4.0).