Descartes’ın zihni “düşünme” ve maddeyi “uzamlılık” nitelikleriyle tanımlayarak iki farklı töz olarak ortaya koyması, zihin-beden probleminin klasik formülasyonunun temelini oluştururken, hem Descartes hem de ardılları bu probleme daha sonra çeşitli çözümler getirmeye çalışmışlarsa bile, bu çabalar yetersiz kalmıştır. 20. Yüzyıla geldiğimizde ise Kartezyen geleneğe bir tepki olarak ortaya çıkan indirgemeci fizikalizm bu problemin klasik formülasyonunu reddederek ve odak noktasını “etkileşim” sorunundan “indirgeme” sorununa kaydırarak, problemle yeni bir perspektiften baş etmeyi hedefler. Bu çalışmanın amacı, indirgemeci fizikalizmin zihin-beden problemi bağlamında nasıl radikal bir odak değişikliği yaptığını, bu yaklaşımın arkasındaki felsefi motifleri ve fizikalizmin erken dönemindeki yükselişine rağmen neden istikrarlı bir kuramsal başarıya dönüşemediğini incelemektir. Çalışmada, zihinselliğin fizikselliğe indirgenememesi sorununun, Descartes’ın zihin ile bedeni iki ayrı töz olarak tanımlamasından kaynaklanan etkileşim sorununun çözümsüzlüğünden farklı bir temele dayandığı savunulmaktadır. Bu temel, çağdaş zihin felsefesini bugün hâlâ meşgul eden “kualia problemi”nde en açık ifadesini bulmaktadır. Çalışma, mantıksal davranışçılık, özdeşlik kuramı ve işlevselcilik gibi indirgemeci fizikalist yaklaşımlara yöneltilen anti-indirgemeci itirazları ayrı ayrı ele alarak, kualia probleminin çözülemezliğinin temelinde yatan sorunu ortaya koymaktadır. Bu sorunun kökeninde, zihnin nesnelleştirilemeyen fenomenal niteliklerinin, indirgemeci bir perspektifle nesnelleştirilmeye zorlanması yatmaktadır. Ancak öznel deneyime içkin olan bu fenomenal nitelikler, indirgemeci fizikalist kuramların her birinde bir direnç noktası oluşturarak, nesnelleştirme çabalarını geri püskürtmektedir. Bu durum, indirgemeci yaklaşımların kualia problemini çözememesinin ana nedenini oluşturmakta ve bu neden, Kartezyen etkileşim sorununun çözülememiş olmasının dayandığı “töz düalizmi” perspektifinin kendine özgü dinamiklerinden belirgin biçimde ayrışmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy of Mind |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2025 |
Submission Date | February 6, 2025 |
Acceptance Date | April 29, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 1 |