Klasik Türk edebiyatında sözlerin kalıplara dökülmesine vesile olan birçok nazım şekli bulunmaktadır. Bunlardan biri de kendine has birtakım özelliklere sahip olan ve sınırlı sayıda örneği bulunan bahr-ı tavîllerdir. Genellikle âşık ile maşuk arasındaki ilişkilerin ele alındığı bu nazım şeklinin en bariz özellikleri mensur metinlere benzemesi, secili anlatımın ağır basması, diğer nazım şekillerine göre daha sade bir dille ve genellikle aruz veznindeki fe‘ilâtün tef’ilesinin art arda tekrarıyla yazılmasıdır. Edebiyatımızda 15. yüzyıldan 20. yüzyıla kadarki her dönemde bahr-ı tavîl örneklerine rastlanmaktadır. Şimdiye kadar yapılan bazı akademik çalışmalarda kırk civarında bahr-ı tavîlin varlığı ortaya konmuş olsa da çeşitli vesilelerle yapılan eser taramaları neticesinde yeni örnekler tespit edilerek toplam sayı yetmişin üzerine çıkarılmıştır.
Bu çalışmada yeni tespit edilen örneklerle birlikte bahr-ı tavîllerin toplu bir listesi oluşturularak edebî kaynaklarda hakkında çok az bilgi verilen bu nazım şeklinin sahip olduğu şekil ve muhteva özellikleri hakkında birtakım çıkarımlarda bulunulmuştur. Akabinde şimdiye kadar yapılan çalışmalarda haberdar olunmayan Fehmî, Şehrî ve İhsân’ın üç yeni bahr-ı tavîli şekil ve muhteva bakımından tahlile tabi tutulmuş ve bunların çeviri yazılı metinlerine yer verilmiştir.
In classical Turkish literature, there are numerous verse forms that have enabled the structuring of words into fixed patterns. One of these is bahr-ı tavîl, which possesses unique characteristics and is represented by a limited number of examples. This verse form, which generally addresses the relationship between the lover and the beloved, is most notably characterized by its resemblance to prose texts, its use of rhymed prose (seci), a comparatively simpler language than other verse forms, and its composition predominantly through the repeated use of the fe‘ilâtün foot of the aruz meter. Examples of bahr-ı tavîl can be found in every period of our literature from the 15th to the 20th century. Although some academic studies to date have identified around forty bahr-ı tavîl texts, recent surveys of literary works conducted for various purposes have uncovered new examples, increasing the total number to over seventy.
In this study, a comprehensive list of bahr-ı tavîls has been compiled, including newly identified examples, and certain inferences have been made about the formal and thematic features of this verse form, which has received limited attention in literary sources. Subsequently, three previously unknown bahr-ı tavîl texts by Fehmî, Şehrî and İhsân have been analyzed in terms of form and content, and their transliterated versions have been included.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Classical Turkish Literature of Ottoman Field |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 11, 2025 |
Submission Date | May 7, 2025 |
Acceptance Date | May 28, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 11 |