The concept of transformation signifies the evolving nature of conditions, individuals, and environmental factors impacting both nature and human life. This notion has remained crucial in architecture, constantly changing with strong design aspect. Work-activity structure, technology, differences in lifestyles, physical and social criteria of the environment, sustainability, psychological state of the user have played a major role by shaping working spaces that is in the transformed architecture until today. Civilisations’ workspaces ensured the continuation of daily life work and impacted the efficiency of the employee and quality of the work. Working spaces, formerly known as “bureaux”, currently known as “offices”, have undergone historical development. The examining of workspace is essential for recognising the factors that plays a role in development. This study explores transformation in users, architecture, structure and working spaces in scope and concept of working under the work-action structure. Developing technology, periods such as the pandemic, user needs have differentiated and questioned the shape and location of workspaces. Accordingly the concept of "co-working", corresponds to "joint work" in Turkish, has emerged. It has created "shared office spaces" for workers remotely or from home in the office spaces within periodic changes. The key and up-to-date point in the historical development of shared offices has been reached with the last 4 office typologies: "Casual Offices, Virtual Offices, Activity Based Offices, Workplace 3.0 Offices". By researching typologies, it has been ensured that the active workspaces formed in the last situation are analysed within evaluation criterias according to their physical, psychological and social uses. Two shared offices selected from two major coastal cities Izmir and Istanbul in Turkey, have been analysed by content analysis method through these sub-concepts. It affecting office designs have been determined by discussing offices’ latest using criterias. This study is intended to be a source, serving as a booklet that will used for learning the transformed design of future office spaces.
Dönüşüm kavramı, yıllar boyunca, gerek doğada gerekse insan yaşamında koşulların, bireyler ve çevresel faktörlerle birlikte değişime uğradığı bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Dönüşüm kavramı, mimari gibi tasarımsal yönü kuvvetli, sürekli değişime uğrayan bir alanda da önemini korumuştur. Dönüşüme uğrayan mimaride, günümüze kadar oluşan çalışma mekânlarının şekillenişinde iş-eylem yapısı, teknoloji, yaşam tarzlarındaki farklılıklar, ortamların fiziksel ve sosyal kriterleri, sürdürülebilirlik, kullanıcının psikolojik durumu büyük rol oynamıştır. Tarih boyunca medeniyetlerin, günlük yaşam işlerinin devamını sağlayabilmeleri için geliştirdikleri çalışma mekânlarının, çalışanın veriminde, oluşan işin kalitesinde büyük etkisi olmuştur. Çalışma mekânları; eski adıyla “bürolar” ve güncel adıyla “ofisler”, birçok değişime uğramıştır. Bu yönde çalışma mekânlarının tarihsel gelişimin incelenmesi, gelişimde rol oynayan faktörlerin farkına varılması bakımından oldukça önemlidir. Buna bağlı olarak makale kapsamında öncelikle iş-eylem yapısı altında çalışma kavramının ortaya çıkışıyla beraber, kullanıcılarda, mimaride, yapıda ve çalışma mekânlarında oluşan değişimlerden bahsedilmesi amaçlanmıştır. Gelişen teknoloji, kullanıcı ihtiyaçlarının değiştiği pandemi gibi dönemler, çalışma mekânlarının gerek şeklini gerekse yerini sorgulatmıştır. Bu değişimler dahilinde Türkçe’de “ortak çalışma” kavramı olarak karşılık bulan “co-working” kavramı ortaya çıkmıştır. Bu kavram dönemsel değişimler gereği; ofis mekânında, uzaktan veya evden çalışanlar için “paylaşımlı ofis alanları”nı oluşturmuştur. Paylaşımlı ofislerin tarihsel gelişiminde önemli ve en güncel noktaya son 4 ofis tipolojisiyle birlikte ulaşılmıştır. Bunlar; “Gündelik Ofisler, Sanal Ofisler, Aktivite Tabanlı Ofisler, Workplace 3.0 Ofisleri”dir. Bu güncel ofis kavramları araştırılarak son durumda oluşan aktif çalışma alanlarının fiziksel, psikolojik ve sosyal kullanımlarına göre değerlendirme kriterleri çerçevesinde incelenmesi sağlanmıştır. Buna bağlı olarak Türkiye’deki iki büyük kıyı şehri olan İzmir ve İstanbul’dan seçilen ikişer paylaşımlı ofis bu alt kavramlar çerçevesinde, içerik analizi yöntemiyle incelenip değerlendirilmiş ve sonuç bölümünde de ofislerin en son kullanımlarına hitap eden kriterler çerçevesinde tartışılması yoluyla ofis tasarımlarını etkileyen güncel maddeler belirlenmiştir. Oluşturulan bu çalışmanın gelecekteki ofis mekânlarının dönüşümlerinde kullanılacak bilgiler dahilinde bir kaynak teşkil etmesi ve ofis mekân tasarımlarında bir kitapçık görevi görmesi amaçlanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architectural Design |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2025 |
Submission Date | September 30, 2024 |
Acceptance Date | February 24, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 10 Issue: 1 |