Family and work life are two fundamental domains that shape individuals’ social roles, and the balance between these domains directly affects overall life satisfaction. This study aims to examine the relationship between job satisfaction and family harmony among women employed in the banking sector in Kayseri, Türkiye. The research findings reveal a statistically significant relationship between job satisfaction and family harmony. Among the women included in the sample, only 33% reported satisfaction with their working conditions, while 36% were dissatisfied and 31% were undecided. These results support the hypotheses proposed in the study. The research was designed within the framework of the descriptive survey model, one of the quantitative research methods. The study population consists of female employees working in public and private banks within the boundaries of Kayseri province. The sample was determined using the convenience sampling method, and participation was based on voluntary consent. Data were collected through a three-part questionnaire. The measurement tools used in the study were previously developed and had undergone validity and reliability testing.Within this context, the study interprets work-family interaction not merely as an individual choice but as a phenomenon deeply intertwined with socially constructed gender roles. Drawing upon symbolic interactionism and feminist theory, the study offers a meaningful theoretical contribution. Notably, no prior research has addressed the relationship between job satisfaction and family harmony among women in the banking sector within this specific population. Thus, the study fills a significant gap in the literature and also provides practical data that can guide the development of gender-sensitive workplace policies. 301 female personnel working in banks formed the research sample and the data were analyzed and interpreted in SPSS 27 program.
Toplumsal yaşamın önemli olgularından biri aile diğeri ise çalışma yaşamıdır. Toplumun temel kurumlarından olan aile, huzurlu bir ortam içinde bireylerin sosyalleşmesini sağlamanın yanında nesillerin devamlılığını sağlayarak toplumların yarınlarını güvence altına almaktadır. Çalışma yaşamı ise, tarih boyunca insanın doğaya egemen olmak, ondan yararlanabilmek düşüncesiyle genelde yetişkinlik döneminde üstlendiği temel bir sorumluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışma yaşamının parçası olan bireyler için iş yaşamından beklenen doyum temel gelişimsel bir görev olarak yorumlanmakta ve bireylerin psiko-sosyal yaşamını olumlu/olumsuz etkilemektedir. Çalışma yaşamında elde edilen verimlilik ve başarıların sonucunda ortaya çıkan işe karşı hissedilen tatmin düzeyinin artması çalışma ve aile yaşamında bireylerin kendilerini daha mutlu hissetmelerine neden olmaktadır. Başarısızlık ise tam tersi sonuçlar doğurmaktadır. Bu bağlamda bankacılık sektörünün, yoğun çalışma saatleri, yüksek rekabet ilişkileri ve dikkat gerektiren uygulamalar nedeniyle çalışanlarını zorladığı bilinmektedir. Özellikle kadınlar söz konusu olduğunda zorlayıcı çalışma koşullarının yanında sıklıkla cinsiyet ayrımcılığı içeren uygulamalar, mesleki ilerlemelere yönelik engellemeler tartışma konusu olmaktadır. Kadınların aile içindeki rolleri dikkate alındığında iş doyumu ve aile uyumlarına etkisi önemli bir araştırma konusu olarak karşımızda durmaktadır. Bu çerçeveden hareketle Kayseri’de bankacılık alanında çalışan kadınları konu edinen araştırma, sektörün zorlukları karşısında çalışan kadınların iş doyumlarının aile uyumları üzerindeki etkisini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Betimsel tarama modeli çerçevesinde desenlenen araştırma evreninden, olasılıksız örnekleme yöntemlerinden kolayda örnekleme tekniği kullanılarak özel ve kamu bankalarında çalışan 301 kadın personel araştırma örneklemini oluşturmuş, veri toplama aracı olarak üç bölümden oluşan bir anket formu kullanılmıştır. Sahadan elde edilen veriler SPSS 27 programında analiz edilerek yorumlanmıştır. Bankacılık sektöründe görev yapan kadın çalışanlar özelinde, iş doyumu ile aile uyumu arasındaki ilişkiyi ele alan araştırmaların sınırlılığı nedeniyle, yapılan araştırmanın gelecekte yapılacak çeşitli çalışmalara önemli bir referans olacağı varsayılmakta, elde edilen verilerin alanyazına önemli derecede katkı sunacağı düşünülmektedir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Labor Sociology |
Journal Section | Business Administration |
Authors | |
Early Pub Date | June 25, 2025 |
Publication Date | June 27, 2025 |
Submission Date | January 5, 2025 |
Acceptance Date | May 18, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 15 Issue: 2 |