Dil hakları, ulus devletlerin ortaya çıkışıyla birlikte şekillenmiş ve bu yapılar içerisinde genellikle nüfus çoğunluğunu sağlayan diller lehine gelişim göstermiştir. Azınlık dillerinin korunması ve geliştirilmesi, ulus devletlerin milliyetçiliğe dayanan tek tip kimlik anlayışı nedeniyle ihmal edilmiş ya da çeşitli baskı aygıtlarıyla engellenmiştir. Ancak küreselleşmenin getirisi, ulus devletlerin güvenlik ve ekonomik politikalarının bizzat kendisi azınlık dil haklarının gündeme gelmesine neden olarak 19. ve 20. yy’larda dil hakları konusunun uluslararası düzeyde ele alınması sonucunu doğurmuştur. Özellikle 20. yy’da çeşitli uluslararası sözleşmelerle daha fazla gündeme gelen azınlık dil hakları ve çok kültürlülüğün sürdürülmesini sağlayan haklar ulus devlet yapılarında azınlıklar lehine değişikliklere neden olmaya başlamıştır. Ulus devletin çözülme süreci olarak kabul edilen bu değişiklikler 21. yy’da küresel düzeyde yaşanan değişikliklerle beklenenin aksine ulus devlet yapısını yeniden güçlendirecek şekilde gerçekleşmektedir. Bu durumun yanında yapay zeka sistemlerinin de hayatımıza oldukça ani ve büyük bir etki yaratarak girmesiyle birlikte küresel konjonktür bir kez daha değişmiştir. Günümüzde yapay zeka uygulamaları, dil haklarının desteklenmesinde önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapay zeka, azınlık dillerinin korunması ve yaşatılması için çeviri, dil öğrenimi ve dijital arşivleme gibi olanaklar sunarken, aynı zamanda dil homojenleşmesi ve dijital eşitsizlik gibi olumsuz sonuçlar da doğurabilir. Bu çalışmada, dil haklarının tarihsel gelişimi ve yapay zekanın bu haklar üzerindeki potansiyel etkileri incelenecek ve olası olumsuz etkilerin üstesinden gelebilmek için ne gibi hukuki düzenlemeler yapılabileceği anlatılacaktır.
Language rights have taken shape with the emergence of nation states and have generally developed in favor of the languages that constitute the majority of the population within these structures. The protection and development of minority languages has been neglected or prevented by various oppressive instruments due to the uniform identity understanding of nation states based on nationalism. However, the benefits of globalization, the security and economic policies of nation states themselves have brought minority language rights to the agenda, resulting in the issue of language rights being addressed at an international level in the 19th and 20th centuries. Especially in the 20th century, minority language rights, which came to the agenda more with various international agreements and the rights that ensure the maintenance of multiculturalism, have begun to cause changes in favor of minorities in nation state structures. These changes, which are considered as the dissolution process of the nation state, are taking place in a way that will re-strengthen the nation state structure, contrary to expectations, with the changes experienced at a global level in the 21st century. In addition to this situation, the global conjuncture has changed once again with the sudden and major impact of artificial intelligence systems entering our lives. Today, artificial intelligence applications emerge as an important tool in supporting language rights. While artificial intelligence offers opportunities such as translation, language learning and digital archiving for the preservation and survival of minority languages, it can also lead to negative outcomes such as language homogenization and digital inequality. This study will examine the historical development of language rights and the potential effects of artificial intelligence on these rights, and will explain what legal arrangements can be made to overcome possible negative effects.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law and Humanities, Law, Science and Technology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | March 20, 2025 |
Publication Date | March 20, 2025 |
Submission Date | February 5, 2025 |
Acceptance Date | March 19, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 8 Issue: 1 |
The Journal of Social Sciences Academy
Sosyal Bilimler Akademi Dergisi
(SOBAD)