Bu çalışmada batık savaş gemileri ile kaybolmaları anında savaşta veya diğer kamu hizmetlerinde görevli olan devlete ait ya da devlet tarafından işletilen diğer gemilerin uluslararası hukukta devlet bağışıklığı olarak bilinen kuralın uygulama alanına girip girmediği incelenmektedir. Doktrinde meselenin batmadan sonra gemi statüsünü sürdürüp sürdürmediği veya bayrak devletinin gemi üzerindeki mülkiyetinin devam edip etmediği tartışmaları üzerinden ele alındığı görülmektedir. Diğer taraftan gemi statüsünün sürüp sürmemesi ilkenin uygulama alanını değiştirmeyeceğinden, çalışmada teorik tartışmalardan ziyade uluslararası teamül hukuku pratiğine odaklanılmaktadır. Dolayısıyla, bu çalışmanın amacı uluslararası hukukta artık yerleşmiş olan devlet mallarına yönelik bağışıklık kuralının batık gemiler bakımından da geçerli olup olmadığı sorusunun cevaplanmasıdır. Bu amaçla çalışma üç ana bölüme ayrılmıştır. İlk olarak batık devlet gemilerinin bağışıklığı, uluslararası antlaşmalar çerçevesinde incelenmektedir. İki ve çok taraflı uluslararası antlaşmaların yetersizliği nedeniyle ikinci bölümde batık devlet gemilerinin bağışıklığı meselesi opinio juris ve devlet uygulaması incelenerek uluslararası teamül hukuku yoluyla çözümlenmeye çalışılmaktadır. Üçüncü bölümde ise bu konudaki yabancı mahkeme kararları ele alınmaktadır. Çalışmada uluslararası teamül hukukunda devlet gemilerinin batmalarının ardından ne kadar bir süre geçtiğine ve hangi deniz bölgesinde bulunduklarına bakılmaksızın devlet bağışıklığından yararlanacakları yönünde yerleşmiş – veya en azından uzunca bir süredir yerleşmekte olan – bir uluslararası teamül hukuku kuralının varlığı gösterilmektedir.
Devlet bağışıklığı devlet gemisi egemenlik uluslararası teamül hukuku sualtı kültürel mirası
Bu makale Etik Kurul iznine tabi değildir
This study examines whether sunken warships and other state-owned or state-operated vessels that were engaged in warfare or other public services at the time of their loss fall within the scope of the rule known as state immunity in international law. The doctrine addresses the issue through discussions on whether the vessel retains its status after the sinking or whether the flag state’s ownership over the vessel continues. On the other hand, since the continuation of the vessel’s status does not alter the scope of the principle’s application, the study focuses on the practice of customary international law rather than theoretical discussions. Therefore, this study aims to answer the question of whether the rule of state immunity, which is now well-established in international law, also applies to sunken vessels. For this purpose, the study is divided into three main sections. First, the immunity of sunken state vessels is examined within the framework of international agreements. Due to the inadequacy of bilateral and multilateral international treaties, the second section attempts to resolve the issue through customary international law by examining opinio juris and state practice. The third section examines foreign court decisions on this issue. The study demonstrates the existence of an established — or at least long-developing — rule of customary international law that the state vessels benefit from state immunity regardless of how much time has passed since their sinking or in which maritime zone they are located.
State immunity state vessel sovereignty customary international law underwater cultural heritage
This article is not subject to Ethics Committee permission.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | April 25, 2025 |
Publication Date | April 30, 2025 |
Submission Date | August 29, 2024 |
Acceptance Date | April 22, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 62 |