Tarih boyunca, devletler çoğunlukla kendi egemenlikleri altında birden fazla kültürel kimliğe sahip toplulukları barındırmıştır. Bu nedenle, kültürel çeşitliliklere ilişkin bir politika geliştirmek, devletlerin temel görevlerinden biridir. Bu durum, çok kültürlülük tartışmalarını devlet ve siyaset teorisinin önemli konularından biri haline getirmektedir. Çok kültürlülük, hukuk teorisi açısından da önemli olabilmekte çünkü devletlerin hukuk politikalarında da farklılaşmayı, başka bir ifadeyle hukuki çoğulluğu beraberinde getirebilmektedir. Çok kültürlülüğün hukuk alanındaki yansıması olarak hukuki çoğulluk, genellikle sömürge-sonrası devletlerde, mevcut hukuk sisteminin yanında dini, geleneksel ya da yerlilere özgü hukukun uygulanması olarak tezahür etmektedir. Benzerleri farklı ülkelerde görülen, Birleşik Krallık’ta son yıllarda artışa geçen sayılarıyla Müslüman topluluk için faaliyet gösteren Şeriat Konseylerinin hukuki çoğulluk uygulaması olarak görülüp görülemeyeceği tartışılması gereken önemli sorulardan biridir. Birleşik Krallık’ta yaşayan Müslümanlara ait özel hukuk uyuşmazlıklarını çözüme kavuşturmak için çalışan, özellikle büyük oranda kadınlardan gelen İslami boşanma taleplerini inceleyen Şeriat Konseyleri, herkes için tek hukuk (one law for all)” ilkesini ihlal etme tehlikesini barındırması ve kadın haklarının ihlali endişesiyle eleştirilmiştir. Söz konusu eleştiriler, insan hakları ile çok kültürlülük ya da daha geniş anlamda insan hakları ile kültürel görecilik arasındaki tartışmayı gündeme getirmektedir.
Bu makale Etik Kurul iznine tabi değildir
Throughout history, states have often harbored communities with multiple cultural identities under their sovereignty. Therefore, developing a policy on cultural diversity is one of the main tasks of states. This makes multiculturalism debates one of the most important issues in state and political theory. Multiculturalism can also be important for legal theory because it can bring about differentiation in the legal policies of states, in other words, legal pluralism. Legal pluralism as a reflection of multiculturalism in the field of law is often manifested in post-colonial states as the application of religious, traditional or indigenous law alongside the existing legal system. One of the important questions to be discussed is whether the Sharia Councils operating for the Muslim community in the United Kingdom, the number of which has increased in recent years, can be seen as a practice of legal pluralism. Sharia Councils, which work to resolve private law disputes of Muslims living in the United Kingdom, and which examine Islamic divorce requests, especially from women, have been criticized for the danger of violating the principle of “one law for all” and for violating women’s rights. These criticisms raise the debate between human rights and multiculturalism, or more broadly between human rights and cultural relativism.
This article is not subject to Ethics Committee permission.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | April 25, 2025 |
Publication Date | April 30, 2025 |
Submission Date | October 3, 2024 |
Acceptance Date | April 22, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 62 |