Tarımda yaşanan dönüşümle birlikte tarımsal
üretimde insan emeğinin yerini makinelerin almaya başlamasıyla kırsalda yaşayan
ve tek geçim kaynağı tarım olan insanlar kentlere göç etmeye başlamıştır.
Yaşamları boyunca yalnızca tarımla ilgilenen insanlar kentlere geldiklerinde
düşük ücretli ve sosyal sigortadan yoksun bir şekilde çalışmak zorunda
kalmıştır. Kentlere göç etmeyerek köylerde yaşamaya devam eden mülksüzleşme
süreci sonunda topraklarını kaybeden kitleler ise; iklimsel çeşitlilik
nedeniyle farklı dönemlerde ve bölgelerde yetişen tarımsal ürünlerin çapasında
yahut hasadında çalışmak üzere mevsimsel olarak göç etmek durumunda kalmıştır.
Gelişmekte olan ülkelerin büyük çoğunluğunda
nüfusun tarım sektöründe yoğunlaşmasıyla birlikte genel görüntü tarımda
istihdam edilen bu kitlenin aldığı ücretlerin düşüklüğü dolayısıyla
yoksulluktan kurtulamadığı şeklindedir. Tarımda çalışan işgücü sayısının hala
Avrupa ortalamasının oldukça üzerinde olduğu Türkiye’de de tarım sektörü
aracılığıyla ülke ekonomisine katkı sağlayan kitlelerin sosyal ve ekonomik haklarına
yönelik düzenlemeler göz ardı edilmiş, tarımda yaşanan dönüşüm süreci hızla
devam ederken insan emeğine verilen değerde ise aynı oranda gelişim
gözlenememiştir.
Tarımsal üretim içerisinde yoğun emek süreçlerine
tabii olan mevsimlik tarım işçileri, asgari yaşam koşullarının oldukça altında
yer alan bir toplumsal grup olarak emeklerinin karşılığını alamayan tarım
emekçileri içerisinde koşulları en kötü olan kitleyi temsil etmektedir. Bu
grup; sürekli hareket halinde olan ve genellikle mevcut tarımın yapıldığı
coğrafyaya uzak noktalardan gelen gezici tarım işçileri ile lokal olarak mevcut
tarımın yapıldığı o bölgenin insanlarından oluşan yerel mevsimlik tarım
işçilerinden oluşmaktadır.
Güvencesiz ve sosyal haklardan yoksun olarak
çalışan mevsimlik tarım işçileri uzun çalışma saatleri ve kötü yaşam koşulları
nedeniyle sağlık sorunları yaşamakta ancak sosyal güvenceleri olmaması
nedeniyle tedavi olmaları için gereken hizmeti alamamaktadır. Sosyal haklar
açısından dezavantajlı olan bu işçiler aynı zamanda ekonomik olarak da toplumun
gerisinde yer almaktadır. Tek geçim kaynaklarının sadece çalıştıkları dönemde
elde ettikleri gelir olduğu düşünüldüğünde daha fazla kazanmak için ailenin tüm
fertleri çocuk yaşlı demeden çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu durum çocukların
eğitimlerini tamamlamaları açısından engel oluşturmakla birlikte hem çocuk
işçiliği sorununu meydana getirmekte hem de bu çocukların başka meslekler
edinmelerini imkânsızlaştırmaktadır.
Çalışma; tüm bu sosyal sorunlar çerçevesinde
Isparta ili sınırları içerisinde gezici olarak mevsimlik tarım işçiliği yapan
işçiler ile Isparta ili ve ilçelerinden taşımacılıkla yevmiyeli olarak gelen
mevsimlik tarım işçilerinin sosyal ve ekonomik durumlarını karşılaştırmalı olarak
incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla; Isparta’da tarımsal üretimin yoğun olarak
yapıldığı Şarkikaraağaç ve Yalvaç ilçelerine nohut hasadında çalışmak üzere
gelen 200 gezici mevsimlik tarım işçisi, Gelendost ve Eğirdir ilçelerine elma
toplamak için gelen 200 yerel mevsimlik tarım işçisi olmak üzere toplamda 400
mevsimlik tarım işçisine anket uygulanarak mevcut durumları hakkında bilgi
edinilmesi hedeflenmektedir.
Journal Section | Cilt: 1 Sayı: 2 |
---|---|
Authors | |
Publication Date | February 7, 2018 |
Submission Date | June 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 1 Issue: 2 |