ÖZ
Erken Cumhuriyet Dönemi’nde kültür ve sembol arasındaki ilişki, ulusal kimlik inşası bağlamında Türk halk müziğinin stratejik önemini gözler önüne serer. Kuramsal düzeyde White, Sapir ve Gerbner gibi isimlerin vurguladığı üzere, kültür büyük ölçüde paylaşılan sembollerin bir bütünüdür ve toplumun ortak hafızasını, değerlerini ve kimliğini sürekli yeniden üretir. Bu çerçevede, Osmanlı’nın son yıllarında Avrupa’dan esinlenen folklor çalışmaları Türkiye’de de aydınlar arasında ilgi toplamış; “halk”ın kültürel mirasının “milli kültürün kök kaynağı” olarak benimsenmesine zemin hazırlamıştır. Çalışmada literatür taraması ile elde edilen veriler aracılığıyla anlaşıldığı üzere Erken Cumhuriyet kadroları, ulusal kimliği güçlendirmek amacıyla halk müziğini devlet destekli politikalarla merkezî bir konuma yerleştirmiş, radyo yayınları, Halkevleri ve konservatuvarlar aracılığıyla sistemli derleme ve yaygınlaştırma girişimleri başlatmıştır. “Yurttan Sesler” korosu, bu sürecin sembolik doruk noktalarından biri olarak, halk türküleri üzerinde seçici müdahalelerin yapıldığı ve türkü sözlerinin “milli ruha” uygun biçimde yeniden düzenlendiği bir model işlevi görmüştür. Bağlama gibi geleneksel çalgılar, modernleşme rüzgârlarına rağmen “milli ses” arayışı doğrultusunda yeniden sahnede yerini almıştır. Bu “seçici geleneğin icadı” sayesinde halk müziği, yalnızca estetik veya folklorik bir unsur olmaktan çıkıp siyasal meşruiyeti, kolektif hafızayı ve toplumsal aidiyeti besleyen güçlü bir sembole dönüşmüştür. Böylece Erken Cumhuriyet’in modern ulus-devlet inşası sürecinde, halk müziği aracılığıyla kültürel sembollerin nasıl etkin kullanıldığı açıkça görülmekte; günümüzde de halk müziğinin kimlik, kültür ve gelenek tartışmalarındaki merkezi konumu devam etmektedir.
ABSTRACT
In the Early Republican Period, the relationship between culture and symbol clearly reveals the strategic significance of Turkish folk music in the construction of national identity. As theorists like White, Sapir, and Gerbner emphasize, culture largely comprises shared symbols and continually reproduces a society’s collective memory, values, and identity. In this context, the folklore studies inspired by Europe in the late Ottoman era also gained the attention of Turkish intellectuals, laying the groundwork for the perception of the “people’s” cultural heritage as the “root source of national culture.” To strengthen national identity, the Early Republican authorities positioned folk music at the center of state-supported policies and launched systematic collection and dissemination efforts via radio broadcasts, People’s Houses (Halkevleri), and conservatories. The “Yurttan Sesler” (Voices from the Homeland) choir served as a symbolic peak of this process, functioning as a model in which selective interventions were made on folk songs and their lyrics were rearranged in accordance with the “national spirit.” Traditional instruments like the bağlama, despite the winds of modernization, reclaimed their place on stage in pursuit of a “national sound.” Through this “selective invention of tradition,” folk music evolved from a mere aesthetic or folkloric element into a potent symbol that bolstered political legitimacy, collective memory, and social belonging. Thus, in the modern nation-state building of the Early Republican era, one can see how cultural symbols were effectively employed through folk music; and today, folk music continues to hold a central position in discussions of identity, culture, and tradition.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Musicology and Ethnomusicology |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | May 28, 2025 |
Publication Date | |
Submission Date | March 27, 2025 |
Acceptance Date | May 26, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 8 Issue: 2 |