Curettage, used for centuries to terminate unwanted pregnancies, remains a widely applied diagnostic and therapeutic procedure. The reasons for choosing abortion vary according to social, medical, and individual circumstances. In Turkey, abortion is legally regulated under the Population Planning Law No. 2827, dated May 24, 1983. According to the law, pregnancy may be terminated up to the 10th week upon the woman’s request, provided there is no medical risk. Beyond the 10th week, abortion is permitted only if the mother's life is at risk or if the fetus has serious health problems, and requires approval from two specialist physicians. In emergencies, authorized doctors may immediately perform the procedure.
Consent is essential. For minors, parental consent is required; for individuals under guardianship, both the guardian’s and a judge’s approval are needed. Married women must also obtain their spouse’s consent.
Globally, around 73 million pregnancies are voluntarily terminated each year, with 61% of unwanted pregnancies ending in abortion. When access to safe, timely, affordable, and accessible abortion services is restricted, many resort to unsafe procedures, increasing health risks. In underdeveloped regions, an estimated 200 women die per 100,000 unsafe abortions.
This review aims to examine abortion through legal, social, and ethical lenses, focusing on its implications for women’s bodily autonomy. It also highlights the crucial role of healthcare professionals—especially nurses and midwives—in providing counseling, supporting informed decision-making, and ensuring safe reproductive healthcare.
İstenmeyen gebeliklerin sonlandırılması amacıyla çok eski zamanlardan beri uygulanmakta olan küretaj, sıklıkla uygulanan bir teşhis ve tedavi yöntemidir. Bununla birlikte kürtajın uygulanma ya da tercih nedenleri oldukça çeşitldir ve farklı sosyal, tıbbi ve bireysel koşullara göre değişir. Türkiye'de kürtaj, yani gebeliğin sona erdirilmesi, 24 Mayıs 1983 tarih ve 2827 sayılı Nüfus Planlama Kanunu'nda düzenlenmiştir. Yasaya göre, gebelik, onuncu haftaya kadar kadının isteği doğrultusunda ve tıbbi sakınca bulunmaması halinde sonlandırılabilir. On haftayı aşan gebeliklerde ise sonlandırma işlemi yalnızca annenin hayatını tehdit eden durumlar veya doğacak çocuğun ciddi sağlık sorunları taşıması halinde, iki uzman hekimin onayıyla gerçekleştirilebilir. Acil müdahale gerektiren ve annenin hayatını veya hayati organlarını tehdit eden durumlarda, yetkili hekim gebeliği derhal sonlandırabilir. Gebelik sonlandırma işlemi için kadının rızası gereklidir. Reşit olmayanlar için ebeveyn izni, vesayet altındakiler için ise vasi ve hâkimin onayı gerekir. Evli bireyler için eşin onayı da zorunludur.
Dünya çapında her yıl yaklaşık 73 milyon gebelik istemli şekilde sonlandırılırken, istenmeyen gebeliklerde istemli sonlandırma oranı %61’dir. İstenmeyen gebelik yaşayan kişiler güvenli, zamanında, uygun maliyetli ve ulaşılabilir kürtaja erişme konusunda engellerle karşılaştıklarında ise sıklıkla kadın sağlığını olumsuz etkileyen güvenli olmayan kürtaja başvurmaktadır. Gelişmemiş bölgelerde her 100.000 güvenli olmayan kürtaja karşılık 200 kadının öldüğü tahmin edilmektedir.
Bu derlemenin amacı, kürtajın kadın bedeni üzerindeki toplumsal, hukuki ve etik ikilemler ile ilişkisini irdeleyerek, kürtajın kadın hakları bağlamında yarattığı tartışmaları değerlendirmek ve sağlık profesyonellerinin bu süreçteki rolüne vurgu yapmaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Obstetrics and Gynocology Nursing, Public Health Nursing |
Journal Section | Reviews |
Authors | |
Publication Date | July 31, 2025 |
Submission Date | January 1, 2025 |
Acceptance Date | July 8, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 6 Issue: 2 |