Medyada sözcük savaşları, gelişen teknolojiler neticesinde siyasal iletişimin modern dünyadaki yeni ve oldukça etkili bir formu olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle savaş ve uluslararası krizlerin olduğu dönemlerde taraflar yalnızca askeri güçleriyle değil aynı zamanda güçlü söylemleriyle de yeni bir cephe açmaktadırlar. Bu nedenle sözcük savaşları, savaşın yalnızca silahlarla değil aynı zamanda anlatı ve söylemlerle de sosyal medyada etkin olarak yürütülmesi gerektiğini göstermektedir. Bu çalışmada 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren İsrail’in Gazze’yi aşama aşama işgal etmesi nedeniyle uluslararası aktörler tarafından yürütülen söylem mücadelesinin sosyal medyadaki yansıması ele alınmaktadır. Bu çerçevede Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Çin, Rusya ve Türkiye’nin Dışişleri Bakanlıklarına ait resmi X hesapları incelenmektedir. Çalışmada, işgalin ilk iki ayında paylaşılan mesajların söylemleri analiz edilerek bu ülkelerin konuya dair bakışları, politikaları, niyetleri, amaçları ve güç ilişkileri tespit edilmektedir. Norman Fairclough’un söylem çözümleme yönteminin kullanıldığı çalışma, özellikle AB ve ABD’nin paylaşımlarının adeta propaganda mesajları olduğunu, Rusya ve Çin’in tarafsız oldukları algısını oluşturabilmek için hassasiyet gösterdiklerini, Türkiye’nin ise bu platformu daha ziyade duyuru panosu olarak kullandığını ortaya koymaktadır.
In the media, word wars have emerged as a new and highly effective form of political communication in the modern world following the advancing technological developments. Especially in times of war and international crises, the parties open a new front not only with their military power but also with their strong discourse and expressions. In this context, word wars show that war should be waged effectively on social media not only with weapons but also with narratives and expressions. This study examines the reflection of the discourse struggle carried out by international actors due to Israel’s gradual occupation of Gaza since October 7, 2023, on social media. In this context, the official X accounts of the Foreign Ministries of the United States, the European Union, China, Russia and Turkey are examined. In the study, the discourses of the messages shared in the first two months of the occupation are analyzed and the perspectives, policies, intentions, goals and power relations of these countries are determined on the subject. The study, in which Norman Fairclough's discourse analysis method was used, reveals that the posts of the EU and the US in particular are almost propaganda messages, that Russia and China are sensitive in order to create the perception that they are neutral, and that Turkey uses this platform more as a bulletin board.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyal Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2025 |
Gönderilme Tarihi | 28 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 8 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 16 Sayı: 2 |
0216 355 56 19 numarasıyla iletişime geçebilirsiniz.
Bu dergideki makaleler Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.