Doğu Akdeniz, stratejik konumu nedeniyle uzun zamandır jeopolitik güç mücadelelerinin odak noktası olmuştur. 20.yüzyılın son çeyreğinden itibaren Doğu Akdeniz havzasında hidrokarbon rezervlerinin keşfedilmesiyle bölgenin enerji jeopolitiği ve bölgesel güç mücadelesi çetin bir hal almıştır. Bu anlamda Doğu Akdeniz’de doğal gazın keşfedilmesi ile enerji ve bölgesel güç mücadelesinde etkili olan sahildar ve sahildar olmayan devletler Doğu Akdeniz’e yönelik dış politikalarında değişikliğe gitmişlerdir. Bu tarihten itibaren, Doğu Akdeniz'deki etkili kıyı devletleri deniz yetki alanlarını belirlemek, sondaj faaliyetleri yürütmek, doktrinler ilan etmek, zirveler düzenlemek ve doğal gaz boru hattı projeleri planlamak gibi önemli girişimlerde bulunmuştur. Böylece bu devletlerin girişimleri ile Doğu Akdeniz’de ulusal çıkarların korunması hedeflenmiştir. Öyle ki, Doğu Akdeniz'deki kıyı devletleri bölgesel çıkarlarını zedeleyecek her türlü eylemi ulusal güvenliklerine doğrudan bir tehdit olarak algılamaktadır. Doğu Akdeniz havzasındaki önemli sorunlar da kıyıdaş devletlerinin ‘‘ulusal güvenliğine tehdit’’ niteliğini taşımaktadır. Bu çalışma Doğu Akdeniz'deki sahildar devletlerinin dış politika kararlarında ulusal güvenliğe nasıl öncelik verdiklerini incelemektedir. Bu çalışma, ulusal güvenlik ve stratejik çıkarların Doğu Akdeniz'e kıyısı olan devletlerin dış politika kararlarını temelden şekillendirdiği sonucuna varmakta ve bu devletlerin jeopolitik stratejilerine eleştirel bir bakış açısı sunmaktadır.
Doğu Akdeniz Enerji Jeopolitiği Bölgesel Güç Mücadelesi Sahildar Devletler Ulusal Güvenlik Tehdidi
Bu çalışma etik onay gerektiren herhangi bir insan veya hayvan araştırması içermemektedir.
Yok
Çalışma için destek alınmamıştır.
The Eastern Mediterranean has long been a focal point of geopolitical power struggles due to its strategic location. Since the last quarter of the 20th century, with the discovery of hydrocarbon reserves in the Eastern Mediterranean basin, the energy geopolitics of the region and the regional power struggle have become more intense. In this sense, with the discovery of natural gas in the Eastern Mediterranean, coastal and non-coastal states, which are effective in the energy and regional power struggle, have changed their foreign policies. Since then, influential coastal states in the Eastern Mediterranean have taken significant steps, such as defining maritime jurisdiction zones, conducting drilling activities, declaring doctrines, organizing summits, and planning natural gas pipeline projects. Thus, the initiatives of these states have aimed to protect national interests in the Eastern Mediterranean. Coastal states in the Eastern Mediterranean perceive any action undermining their regional interests as a direct threat to national security. In addition, important problems in the Eastern Mediterranean basin also constitute a “threat to the national security” of the coastal states. This study examines how coastal states in the Eastern Mediterranean prioritize national security in their foreign policy decisions. This study concludes that national security and strategic interests fundamentally shape the foreign policy decisions of Eastern Mediterranean coastal states, offering a critical perspective on their geopolitical strategies.
Eastern Mediterranean Energy Geopolitics Regional Power Struggle Coastal States National Security Threat
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Bölgesel Çalışmalar, Uluslararası İlişkiler (Diğer) |
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2025 |
Gönderilme Tarihi | 21 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Nisan 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 27 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.