For more than half a century, Barbie dolls have not only made their place in children's rooms but have also established a solid position within the worlds of popular culture and fashion. Throughout this time, it has been observed that Barbie has evolved beyond just being a toy, reflecting social and cultural changes. Barbie models, representing various professions, ethnicities, and fashions, have emphasized the importance of diversity and inclusiveness, thereby reaching a broad fan base worldwide. Research has shown that the impact of Barbie on children is not limited to playing; it is also influential on career choices and personal goals. Therefore, analyzing Barbie provides a rich resource to delve into the depths of the modern consumer society and understand the gender dynamics of today. With this study, the problem of how Barbie, as a cultural phenomenon, manages the elements of consumer culture and social perceptions is presented. In this context, the history and evolution of Barbie as a cultural object is examined, and the influence of this toy on social perceptions is scrutinized within the axis of consumer culture and plastic toys. Lastly, the effort of Barbie films to reinforce the iconic figure's place in the consumption culture through idealized beauty and success stories and its attempt to shape social perceptions is discussed.
Barbie oyuncakları, yarım yüzyılı aşkın bir süredir sadece çocukların odalarında değil, aynı zamanda popüler kültür ve moda dünyasında da kendine sağlam bir yer edinmiştir. Bu süre zarfında, Barbie'nin sadece bir oyuncak olmaktan öte, sosyal ve kültürel değişimlerin bir yansıması olarak evrildiği görülmektedir. Çeşitli meslekleri, etnik kökenleri ve modaları temsil eden Barbie modelleri ile bu ikonik figür, çeşitliliğin ve kapsayıcılığın önemini vurgulamış ve bu sayede tüm dünyada geniş bir hayran kitlesine ulaşmıştır. Yapılan araştırmalar, Barbie'nin çocuklar üzerindeki etkisinin sadece oyun oynamakla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda kariyer seçimleri ve kişisel hedefler üzerinde de etkili olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, Barbie'nin analizi, modern tüketim toplumunun derinliklerine inmek ve günümüzün toplumsal cinsiyet dinamiklerini anlamak için zengin bir kaynak teşkil etmektedir. Bu çalışma ile, bir kültür fenomeni olarak Barbie’nin tüketim kültürü öğelerini ve toplumsal algıları nasıl yönettiği araştırmanın problemi olarak ortaya konmaktadır. Bu bağlamda bir kültür objesi olarak Barbie’nin tarihçesi ve evrimi incelenmekte, aynı zamanda söz konusu oyuncağın toplumsal algılar üzerindeki etkisi tüketim kültürü ve plastik oyuncaklar ekseninde irdelenmektedir. Son olarak ise Barbie filmleri ile bu ikonik figürün idealize edilmiş güzellik ve başarı hikayeleri aracılığıyla tüketim kültüründeki yerini pekiştirmesi ve toplumsal algılara şekil vermekteki çabası ele alınmaktadır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2025 |
Gönderilme Tarihi | 3 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Nisan 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 27 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.