The global pandemic caused by the novel coronavirus originating from China, referred to as the “crisis of the century,” has not only threatened human health but also disrupted and transformed entire systems, social structures, lifestyle choices, and daily life. During this period, the Ministry of Health of the Republic of Türkiye demonstrated a significant example of crisis management. Between January 2020 and May 2022, when the pandemic dominated the global agenda, the Ministry of Health implemented an intensive, transparent, and open communication strategy, while struggling with public fear, anxiety, and concern while simultaneously combating misinformation and manipulation.The author of this article, who served as the Press and Public Relations Advisor at the Ministry of Health between 2018 and 2023, directly experienced the pandemic communication process. This period has been recorded as a significant experience, encompassing preparation phases, goals, communication strategies, achieved outcomes, message transmission processes, and the transformations triggered by these messages. In this article, the dynamics and mechanisms shaping communication strategies during an evolving pandemic are examined through an autoethnographic approach, focusing on the announcement of the first COVID-19 case in Türkiye on March 10, 2020. The analysis is framed within the Timothy Coombs’ Situational Crisis Communication Theory’s “stages of crisis management” approach.
Ministry of Health COVID-19 Autoethnography Crisis Communication Stages of Crisis Management
Çin’den yayılan yeni tip koronavirüsün sebep olduğu ve “yüzyılın krizi” olarak anılan küresel salgın, yalnızca insan sağlığını tehdit etmekle kalmamış; topyekûn sistemi, toplumsal yapıları, yaşam tercihlerini, gündelik hayatı sarsmış ve dönüştürmüştür. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı bu süreçte kriz yönetiminin önemli bir örneğini göstermiştir. Pandeminin tüm dünyayı kasıp kavurduğu ve neredeyse tek gündem konusu olduğu 2020 Ocak-2022 Mayıs arasında, Sağlık Bakanlığı yoğun, açık ve şeffaf bir iletişim stratejisi yürüterek bir yandan toplumda oluşan korku, kaygı ve endişeyle bir yandan da dezenformasyon ve manipülasyonlarla mücadele etmiştir. Makalenin yazarının, 2018-2023 yılları arasında yürüttüğü Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği göreviyle bizzat içinde bulunduğu pandemi iletişimi süreci; hazırlık safhasından hedeflere, iletişim stratejilerinden elde edilen sonuçlara, mesaj aktarım süreçlerinden bu mesajların yol açtığı dönüşüme kadar önemli bir tecrübe olarak kayıtlara geçmiştir. Bu makalede, gelişen bir pandemi sürecinde iletişim stratejilerinin hangi dinamiklerle ve nasıl şekillendiği; 10 Mart 2020’de ülkemizde tespit edilen ilk vaka ve bunun kamuoyuna açıklanması üzerinden otoetnografik yöntemle ele alınmış ve bu süreç Timothy Coombs’un Durumsal Kriz İletişimi Teorisi”ndeki “kriz yönetiminin evreleri” yaklaşımı temel alınarak çözümlenmiştir.
Sağlık Bakanlığı COVID-19 Otoetnografi Kriz İletişimi Kriz Yönetiminin Evreleri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2025 |
Gönderilme Tarihi | 4 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 30 Nisan 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 27 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.