7 Ekim 2023 tarihinde başlayan Filistin-İsrail çatışması, aynı zamanda sosyal medya mecraları üzerinde enformasyon çatışmalarına sahne olmuş ve dünya çapında yaygınlık göstermiştir. Böylesine olağanüstü durumlarda dezenformasyonun da hızlı bir şekilde yayıldığı bilinmektedir. Dijitalleşmeyle birlikte bilgiye erişimin hızlı ve kolay olduğu “enformasyon çağında” denetim ve kontrolün de aynı hızla gözden kaçma ihtimalinin yüksek olması önemli riskler doğurmaktadır. Özellikle sosyal medya ortamlarında içeriklerin yayılımının basit yol ve yöntemlerle gerçekleştirilebilmesi enformasyonun kontrol ve denetimini de zora sokmaktadır. Bu bağlamda geniş kesimlere daha hızlı bir şekilde erişebilme imkânına sahip olan influencerlar (etkileyiciler), enformasyonun yayılımında önemli bir pozisyonda yer almaktadırlar. Tarafı oldukları kesimlerle ilgili içerikleri geniş kitlelere ulaştırabilme imkânı, avantajlarıyla birlikte dezavantajlar da barındırmaktadır. Bu çalışmada olağanüstü bir durum olan Filistin-İsrail çatışmasında sosyal medya (Twitter/X) paylaşımları karşıt görüşteki 4 influencer üzerinden ele alınmıştır. Çalışma için amaçlı örnekleme yoluyla belirlenen influencerların Filistin-İsrail çatışması bağlamında yapmış oldukları paylaşımlar doküman incelemesine tabi tutulmuş ve betimsel analiz tekniği kullanılarak incelenmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda influencerların paylaşımlarıyla çatışma, hedef gösterme, meydan okuma ve bilgilendirme gibi içerikler üretmelerinin yanında yanlış ve yanıltıcı içerikler de yaydıkları görülmüştür.
The Palestinian-Israeli conflict which started on October 7, 2023, also witnessed information conflicts on social media channels and spread worldwide. It is known that disinformation spreads rapidly in such extraordinary situations. In the "information age" in which access to information is fast and easy with digitalization the high probability of overlooking audit and control simultaneously poses significant risks. The fact that the dissemination of content can be carried out in simple ways and methods also makes the control and supervision of information difficult especially in social media environments. In this context, influencers who have the opportunity to reach large segments more quickly have an important position in the dissemination of information. The opportunity to deliver content related to the segments to large masses has disadvantages as well as advantages. In this study, social media (Twitter/X) posts in the Palestinian-Israeli conflict which is an extraordinary situation were discussed through 4 influencers with opposing views. For the study, the posts made by the influencers determined through purposive sampling in the context of the Palestinian-Israeli conflict were subjected to document analysis and examined using the descriptive analysis technique. In line with the findings obtained, it was observed that influencers not only produce content such as conflict, targeting, challenge, and information with their posts but also spread false and misleading content.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Gazetecilik |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Nisan 2025 |
Gönderilme Tarihi | 26 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 20 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 48 |