Modern çevrecilik anlayışı kökenlerini sanayi devriminin ilk yıllarına ve özellikle 1970’li yıllarda ortaya çıkan tartışmalara dayandırmaktadır. Çevreci yaklaşımların ilk örnekleri, genellikle betimleyici ve pastoral bir çerçevede şekillenirken, zamanla politik ve kültürel değişimler ile ekolojik yasalara dair bilginin artması, çevreci duyarlılığın aktivizmle kendini dışa vurmasına yol açmıştır. Teknik ve teknolojik gelişmeler, insan nüfusundaki hızlı artış, refah arayışları ve buna bağlı olarak üretim ve tüketim hızındaki yükseliş, insan müdahalesinin doğa üzerindeki etkilerini toplumun tüm kesimleri tarafından hissedilir hale getirmiştir. İnsan ve doğa arasında bir ikilik yaratan bu durum, bilim insanları arasındaki yaklaşım farklılıklarıyla hem dönemsel hem de biçimsel olarak başka tartışmalarla benzerlik göstermektedir. Özellikle, beşeri bilimlerin insanı anlamaya yönelik çabaları ile doğa bilimlerinin doğa yasalarını açıklamaya çalışması arasındaki ayrım, bu bağlamda dikkate değerdir. Bu makalede, çevreciliğin yarattığı insan-doğa ikilemi ile bilimsel çalışmalar arasındaki beşeri bilim-doğa bilimi ayrımı arasında bağlantılar kurularak, iki tartışma alanının kesişme noktaları ekomüzikoloji üzerinden ele alınmaktadır. 2000’li yılların başlarından itibaren müzikoloji içinde sınırları çizilmeye ve içeriği belirlenmeye çalışılan ekomüzikoloji kavramı, bu duyarlılığın akademik çalışmalar üzerindeki etkisini ortaya koymaktadır. Literatür taraması yöntemiyle toplanan veriler ışığında, ekomüzikolojinin kökenleri, yöntemleri ve motivasyonu ele alınmaktadır. İnsan ve doğa üzerine disiplinler arası çalışmalar, genellikle bu ikiliği ortadan kaldırma amacı güderken, aynı zamanda onu daha görünür hale getiren bir yön de taşımaktadır. Bu bağlamda, ekomüzikolojinin hem disiplinler arası özelliği hem de müzikoloji disiplini içindeki yeri de tartışmaya açılmaktadır.
The modern understanding of environmentalism traces its roots to the early years of the Industrial Revolution and, more specifically, to the debates that emerged in the 1970s. While the initial examples of environmentalist approaches were generally shaped within a descriptive and pastoral framework, political and cultural transformations, along with the increasing knowledge of ecological laws, led to the externalization of environmental awareness through activism. Technical and technological advancements, the rapid increase in human population, the pursuit of prosperity, and the consequent rise in the pace of production and consumption have made the effects of human intervention on nature perceptible to all segments of society. This situation, which creates a dualism between humans and nature, has similarities with other debates both temporally and formally, particularly due to differing approaches among scientists. In this context, the distinction between the humanities’ efforts to understand humans and the natural sciences’ attempts to explain the laws of nature is noteworthy. This article examines the intersection points of these two fields of debate through ecomusicology by establishing connections between the human-nature dichotomy created by environmentalism and the divide between the humanities and the natural sciences in scientific studies. Since the early 2000s, the concept of ecomusicology, whose boundaries and content have been gradually defined within the field of musicology, has demonstrated the impact of this awareness on academic research. Based on data collected through a literature review, this study explores the origins, methods, and motivations of ecomusicology. While interdisciplinary studies on humans and nature generally aim to eliminate this dichotomy, they also render it more visible. In this context, both the interdisciplinary nature of ecomusicology and its place within the discipline of musicology are open to discussion.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Görsel Sanatlar (Diğer) |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Mayıs 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mayıs 2025 |
Gönderilme Tarihi | 13 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 21 Nisan 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 2 |