İklim değişikliği ile birlikte kuraklığın artması sonucu ormanların olumsuz yönde etkilenmesi beklenmektedir. Ormanları oluşturan fertler arasında kuraklık stresine dayanıklı genleri tespit etmek, kuraklığa karşı dayanıklı türleri geliştirmek ve tolerans mekanizmalarının belirlenmesi gibi çalışmaları yapmak kuraklık tehlikesi karşısında günümüzde bir kat daha önem kazanmıştır. Aynı zamanda orijinlerin kuraklığa karşı toleranslarının karşılaştırılması gelecekteki tohum transferi ve ıslah çalışmaları için de önem arz etmektedir. Bu çalışmada kuraklık stresine maruz bırakılan Doğu kayını (Fagus orientalis Lipsky.) orijinlerinin kuraklık stresine verdiği tepkilerin belirlenmesi hedeflenmiştir. Bolu, İstanbul, Zonguldak ve Giresun orijinli tohumlar 2021 yılında temin edilmiştir. Tohumlar Artvin Çoruh Üniversitesi, Orman Fakültesi Serasında ekilmiş ve çimlendikten sonra 2 yaşına kadar bakımları ve 2023 yılının temmuz ayından itibaren 2 yaşına gelen fidanlara kuraklık stresi uygulamaları yapılmıştır. Fidanlara kuraklık stresi uygulamak için üç farklı sulama rejimi (günde 1 sulanan (kontrol), 2 günde 1 sulanan, hiç sulanmayan) oluşturulmuştur. 15 gün süren ve kuraklık stresi uygulamalarından sonra fidanlardan alınan yaprak numuneleriyle hidrojen peroksit (H2O2) ve lipid peroksidasyonunun son ürünü olan melondialdehit (MDA) analizleri yapılmıştır. Sulama rejimlerine göre gruplandırılan orijinlerin, kuraklık stresine maruz bırakılan gruplarında, kontrol gruplarına kıyasla H2O2 içeriğinin ve MDA seviyesinin arttığı gözlemlenmiştir. Bu artış Giresun ve Bolu orijinlerinde en fazla; Zonguldak ve İstanbul orijinlerinde azdır. Sonuç olarak, kuraklık stresine maruz bırakılan orijinler arasında en toleranslı olanın İstanbul orijini olduğu önerilmektedir.
Kuraklık stresi hidrojen peroksit lipid peroksidasyonu iklim değişikliği
It is expected that forests will be negatively affected as a result of increased drought due to climate change. Conducting studies such as identifying genes resistant to drought stress among the members of forests, developing species resistant to drought, and determining tolerance mechanisms have become even more important in the face of drought danger. At the same time, comparing the drought tolerance of the origins is also important for future seed transfer and breeding studies. This study, it was aimed at determining the responses of Oriental beech (Fagus orientalis Lipsky.) origins exposed to drought stress. Seeds originating from Bolu, İstanbul, Zonguldak and Giresun were supplied in 2021. The seeds were planted in Artvin Çoruh University, Faculty of Forestry Greenhouse, after germination, they were cared for until they were 2 years old, and drought stress treatments were applied to the seedlings that turned 2 years old in July 2023. Three different irrigation regimes (watered once a day (control), watered once every two days, and no watered) were created to apply drought stress to the seedlings. After 15 days of drought stress applications, leaf samples taken from the seedlings were analyzed for hydrogen peroxide (H2O2) and melondialdehyde (MDA), the end products of lipid peroxidation. It was observed that the H2O2 content and MDA level increased in the groups exposed to drought stress of the origins grouped according to irrigation regimes, compared to the control groups. This increase is highest in Giresun and Bolu origins; It is less in Zonguldak and İstanbul origins. As a result, it is suggested that the İstanbul origin is the most tolerant among the origins exposed to drought stress.
Drought stress Hydrojen peroxide Lipid peroxidation Climate change
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Orman Yetiştirme |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 8 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 18 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 25 Sayı: 1 |