Türkiye’de demokratik siyasete dair yaygın değerlendirme biçimlerinin model temelli yaklaşımlarının eleştirisinden hareket eden bu çalışma bu yaklaşımların sınırlılıklarını aşmak amacıyla “kurucu temellerin ötesinde” bir demokratik siyaset analizi çerçevesi sunmaktadır. Model temelli demokratik analizlerin kuramsal ve analitik önermelerini eleştirel olarak ele alan çalışma bu noktada tespit ettiği kavramsal eksiklikleri önerdiği çerçeve ile aşmayı amaçlamaktadır. Çalışma, model temelli yaklaşımların siyasal alanın sınırları, birer siyasal pratik olarak içerme ve dışlamanın demokratik nitelikleri, itiraz, açıklık ve çoğulculuk kavramlarının demokratik önemlerine dair yeterince duyarlılık göstermediği iddiasını öne sürer. Buna karşın makalede öne sürülen kuramsal çerçevede siyasal alanın olumsallığına ve açıklığına duyarlı bir yaklaşımdan hareketle, kurucu bir ilke ya da mantığın olmadığı ve ancak geçici olarak istikrar kazanan bir siyasallık anlayışı savunulmaktadır. Taleplere ve itiraz pratiklerine hassasiyet gösteren, heterojenlik nosyonuna yaslanarak yeni öznelik biçimlerini dikkate alan bir demokratik siyaset anlayışının kapsamlı bir analiz için öneminin altı çizilir.
Starting from the criticism of the model-based approaches of democratic politics in Turkey, the article presents a framework for analysing democratic politicst hrough a post-foundational manner in order to overcome the limitations of these approaches. Critically analysing the model-based democratic analyses of the post-1980 military coup period, the studies examining the democratic potentials of the period when the Justice and Development Party came to power in 2002, and finally the claims that the Justice and Development Party has become ‘authoritarian’ in the post-2013 period, the study aims to overcome the conceptual deficiencies identified. The study argues that model-based approaches are not sufficiently sensitive to the democratic significance of the boundaries of the political sphere, the democratic qualities of inclusion and exclusion as political practices, and the concepts of objection, openness and pluralism. On the contrary, the institutional framework put forward in the article, based on an approach that is sensitive to the contingency and openness of the political sphere, presents an understanding of political space in which there is no founding principle or logic and which is only temporarily stabilised. The importance of an understanding of democratic politics that is sensitive to demands and practices of objection and that takes into account new forms of subjectivity based on the notion of heterogeneity is underlined for a comprehensive analysis.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyasal Teori ve Siyaset Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 11 Haziran 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 17 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 10 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 9 Nisan 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 80 Sayı: 2 |