Amaç: Hiponatremi sık görülen ve önemli bir elektrolit bozukluğudur. Serum sodyum düzeyi, gelişme süresi, semptom varlığı, serum ozmolalitesi ve
volüm durumuna göre sınıflandırılarak altta yatan sebep değerlendirilir ve tedavisi düzenlenir. Bu çalışmada, nefroloji bölümünce takip edilen orta
ve ağır hiponatremisi olan hastaların demografik ve laboratuvar verileri, hiponatremi etiyolojileri, tedavi yaklaşımları ve sonuçlarının incelenmesi
amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi’nde Ocak 2020 ve Haziran 2022 tarihleri arasında nefroloji bölümüne danışılan
ya da nefroloji kliniğinde yatırılarak izlenen 25 hipotonik hiponatremi hastasının demografik ve klinik verileri retrospektif olarak incelenmiştir.
Bulgular: Serum sodyum düzeyi 120-129 mmol/L olan hastalar orta derecede hiponatremi (10 hasta, %40,0), <120 mmol/L olan hastalar ağır
hiponatremi (15 hasta, %60,0) olarak sınıflandırılmıştır. Ağır hiponatremik hastalar orta derecede hiponatremik hastalar göre daha yüksek oranda
hiponatremi semptomları ile başvurmaktaydı (%80,0 vs %30,0, p=0,034). Hastaların üçte ikisinde hiponatremi etiyolojisi uygunsuz ADH sendromuydu.
Tedavide sıvı kısıtlaması tüm hastalara uygulanırken, ek olarak izotonik sıvı (%4,0), hipertonik sıvı (%52,0), tolvaptan (%36,0) ve empagliflozin (4,0%)
verildi. Ağır hiponatremik hastalarda tolvaptan tedavisinin daha çok tercih edildiği görüldü (p=0,040). Serum sodyum düzeyinin tedavi hedeflerine
uygun şekilde artırıldığı ve taburculukta gruplar arasında farklılık olmadığı izlendi. Dokuz hastada (%36,0) tedavi sonrası hiponatremi tekrarladığı
görülürken, tekrarlayan hiponatremi öyküsü olan 1 hastamızda empagliflozin tedavisi ile 3 aylık takibinde serum sodyum düzeyi normal aralıkta
stabil izlendi. Takipte hasta ölümü görülen 4 hastanın hepsi ağır hiponatremi hasta grubundaydı ve bu ilişki istatistiksel olarak olmasa da klinik olarak
anlamlı kabul edildi (p=0,075).
Sonuç: Eşlik eden komorbiditeler ve etiyoloji göz önüne bulundurulduğunda, hiponatremi hasta morbidite ve mortalitesini artıran bir elektrolit
bozukluğudur. Doğru tanısal yaklaşım ile tedavinin yönlendirilmesi, tolvaptan ve empagliflozin gibi tedavi seçeneklerinin uygun hastalarda tercih
edilmesi hiponatreminin hedeflere uygun olarak düzeltilmesinde önemli yer tutmaktadır
Çalışma onayı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İnsan Araştırmaları Etik Kurulu’ndan alınmıştır (karar no: İ09-626-23, tarih: 18.10.2023).
-
-
-
Objectives: Hyponatremia is an important and common electrolyte disorder. The underlying cause is classified according to serum sodium level,
presence of symptoms, serum osmolarity, and volume status, and treatment is planned accordingly.
Materials and Methods: The demographics, laboratory data, etiologies, treatment choices and outcomes of 25 hypotonic hyponatremia patients
who are etiher admitted to Nephrology or consulted between January 2020 and June 2022 in Ankara University İbni Sina Hospital are analyzed.
Results: Severity of hyponatremia are classified according to serum sodium levels. A serum sodium level of 120 to 129 mmol/L (10 patients, 40.0%)
is considered as moderate, where <120 mmol/L (15 patients, 60.0%) is classified as severe hyponatremia. Patients who had severe hyponatremia
were more likely to have symptoms compared with patinets who had moderate hyponatremia. (80.0% vs. 30.0% p=0.034). Two thirds of patients
had an etiology of syndrome of inappropriate ADH. Fluid restriction is applied in all patients, while isotonic fluid (4.0%), hypertonic fluid (52.0%),tolvaptan (36.0%) and empagliflozin (4.0%) is additionally used in selected patients. Tolvaptan was initiated with a dose of 7.5 mg once daily, and
the dose was titrated as needed. Serum sodium levels has been properly raised, and there were no significant differences between groups at the
time of discharges. Hyponatremia has recurred in 9 patients (36.0%). In one patient, serum sodium levels has remained steady with empagliflozin
therapy in 3 month follow-up. All of the four patients died in follow-up has severe hyponatremia, while this is not statistically significant (p=0.075),
is accepted significant clinically.
Conclusion: Considering the comorbidities and etiology, hyponatremia is an important electrolyte imbalance that causes increased morbidity and
mortality. Guiding the treatment with proper diagnostic approach, and choosing tolvaptan and empagliflozin in suitable patient groups holds and
important place in correcting hyponatremia appropriately for befitting goals.
-
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Nefroloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 24 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 76 Sayı: 3 |