Amaç: Kan transfüzyonu birçok risk içermekle birlikte hayat kurtaran bir doku/organ transplantasyonudur. Kıymetli ve pahalı bir tedavi şekli olan transfüzyon kararı titizlikle alınmalı, hastaların ve ürünlerin takibi çok dikkatli şekilde yapılmalıdır. Bu çalışmanın amacı hastanemizin 2016-2020 yılları arasında kullanılan kan ve kan ürünü verilerinin retrospektif olarak incelenmesidir.
Gereç ve Yöntem: Hastanemizin 2016-2020 yılları arasında transfüzyon merkezi verileri retrospektif olarak incelendi.
Bulgular: Kan bileşeni transfüzyonu planlanan %74,7’si erkek, %25,3’ü kadın toplam 7282 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların ortalama yaşı 60,94±1,4 yıl idi. En sık görülen kan grupları A Rh+ ve O Rh+ olarak belirlendi. Eritrosit süspansiyonu (%65,9), taze donmuş plazma (%22,4), aferez trombosit süspansiyonu (%5,8) en sık kullanılan kan bileşenleri olarak bulundu. Otuz bin dört yüz otuz beş ünite kan bileşeninin transfüzyon merkezine tedarik maliyeti 5.563.335 TL, 643 ünite kan ürününün imhası ile ilgili maliyet ise 29.728 TL olarak belirlendi. İmha oranı %2,11 olarak belirlendi.
Sonuç: Kan ve kan ürünleri çok değerli kaynaklar olduğundan, hastane verileri analiz edilerek ihtiyaç planları yapılmalı ve imhalar azaltılmalıdır.
Araştırma 15.09.2021 tarih ve 305- 05 numaralı bilimsel kurul ve Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Etik Kurulu’ndan 09/09/2021 tarih ve 2021-150 numaralı kurul onayları alınarak yapılmıştır.
-
-
-
Objectives: Although blood transfusion involves many risks, it is a life-saving tissue/organ transplantation. The decision of transfusion, which is a valuable and expensive form of treatment, should be taken meticulously, and patients and products should be followed very carefully. The aim of this study is to retrospectively analyze the blood and blood product data used in our hospital between 2016 and 2020.
Materials and Methods: Transfusion center data between 2016 and 2020 at our hospital were analyzed retrospectively.
Results: Seven thousand two hundred and eighty-two patients, of whom 74.7% were male and 25.3% were female, who were planned for blood component transfusion were included. The mean age of the patients was 60.94±1.4 years. The most common blood groups were determined as A Rh+ and O Rh+. Erythrocyte suspension (65.9%), fresh frozen plasma (22.4%), apheresis platelet suspension (5.8%) were found to be the most commonly used blood components. The cost of supplying 30,435 units of blood components to the transfusion center was determined as 5,563,335 TL while the cost associated with the discard of 643 units of blood products was determined as 29,728 TL. The discard rate was determined as 2.11%.
Conclusion: After transfusion, reactions and undesirable effects can be seen, and the use of blood products is an application that should be evaluated in detail in terms of cost. In this context, more detailed cost-effectiveness studies are needed.
-
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Tıbbi Mikrobiyoloji (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 75 Sayı: 2 |