With the dissolution of the Union of Soviet Socialist Republics (USSR), the content and nature of the use of power in the field of international relations began to change. The capacity of a state to make external actors do what it wants was no longer solely dependent on traditional hard power elements based on the military, geography, population, and economy, which involve war or the threat of force. Diplomatic tools that have long existed—based on influencing and persuading the publics of external actors through elements such as culture, sports, educational diplomacy, cinema, television series, or literature—have gained importance and become more central. This phenomenon, known as soft power, has led states to establish public diplomacy institutions to enhance their international influence through non-coercive means. The Republic of Turkey has also adapted to this shift by developing its public diplomacy institutions and making significant advancements in soft power, particularly in the post-2000 period. Turkey actively employs soft power strategies across a vast region, often referred to as the “Gönül Coğrafyası”, which primarily encompasses former Ottoman territories.
While extensive academic research has explored the evolving nature of power, the theoretical foundations of soft power, and the institutional structures and activities of public diplomacy organizations, the relationship between collective memory—a crucial component in the establishment and sustainability of soft power—and international relations remains underexamined. Addressing this gap, this study first outlines the conceptual framework of power and its various dimensions before analyzing the intricate link between international relations and collective memory. It then examines Turkey’s public diplomacy institutions, particularly their strategies for shaping collective memory as part of their broader soft power agenda.
In this context, the study explores the role of public diplomacy strategies in enhancing the effectiveness of soft power in international relations, with a specific focus on key institutions such as the TIKA and YTB. The findings indicate that Türkiye’s “Total Comprehensive Public Diplomacy” policies, implemented through these institutions, have fostered a long-term international impact by leveraging collective memory as a strategic tool in diplomatic engagements.
International Relations and Collective Memory Public Diplomacy Soft Power TIKA YTB.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) yıkılmasıyla birlikte uluslararası ilişkiler alanında gücün içeriği ve kullanım niteliği değişim göstermeye başlamıştır. Bir devletin dış aktörlere istediklerini yaptırma kapasitelerinin merkezi sadece ordu, coğrafya, nüfus ve ekonomi temelli savaş ya da tehdit içeren geleneksel sert güç unsurlarına bağlı olmaktan çıkmıştır. Devletlerin dış aktörlerin halklarını kültür, spor, eğitim diplomasisi, sinema, dizi ya da edebiyat gibi unsurlar üzerinden etkilemelerine ve ikna etmelerine bağlı olduğu öteden beri var olan diplomatik unsurlar önem kazanarak merkezileşmiştir. Devletler, yumuşak güç olarak tanımlanan bu durumu etkin olarak kullanabilmek adına kamu diplomasisi kurumlarını oluşturmuştur. Türkiye Cumhuriyeti de bu değişime uyum sağlayarak kendi kamu diplomasisi kurumlarını kurmuştur. Özellikle 2000’lerden sonra yumuşak güç bağlamında önemli atılımlar gerçekleştirmiştir. Türkiye, Osmanlı coğrafyası başta olmak üzere “Gönül Coğrafyası” olarak tanımlanan geniş bir bölgede yumuşak güç politikalarını etkin bir şekilde kullanmaya başlamıştır.
Akademik çalışmalarda gücün değişen doğası, yumuşak gücün teorik kavramsallaştırılması ve kamu diplomasisi kurumlarının idari yapıları ve faaliyetlerine yönelik çalışmalar bulunmakla beraber yumuşak gücün kurulması ve sürdürülebilmesi için gerekli olan en önemli unsurlardan olan toplumsal hafıza ile uluslararası ilişkiler arasındaki bağlantıya yönelik çalışmalar oldukça kısıtlıdır. Bu çalışma bu eksikliği gidermeye katkıda bulunmak amacıyla öncelikle güç unsurlarının kavramsal çerçevesini çizip, uluslararası ilişkiler ile toplumsal hafıza arasındaki bağı açıklamaktadır. Ardından Türkiye’nin yumuşak gücünü oluşturmak için ihdas ettiği kamu diplomasisi kurumlarına ve bu kurumların toplumsal hafızanın unsurlarını etkileme stratejisine odaklanmaktadır.
Bu bağlamda, kamu diplomasisi stratejilerinin, uluslararası ilişkilerde yumuşak güç kullanımının etkinliğini artırmadaki rolü TİKA ve YTB gibi önemli kurumlar üzerinden irdelenmiştir. Araştırma sonucunda Türkiye’nin kamu diplomasisi kurumları aracılığıyla yürüttüğü “Tam Kapsayıcı Kamu Diplomasisi” politikalarının, toplumsal hafıza üzerinden şekillenen uzun vadeli bir uluslararası etki yarattığı görülmüştür.
Uluslararası İlişkiler ve Toplumsal Hafıza Kamu Diplomasisi Yumuşak Güç TİKA YTB.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 20 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 64 |