Bu çalışma, Freudyen ve Lacanyen psikanalizde, D.W. Winnicott ve Slavoj Žižek’e de referanslarla, gerçekliğin nasıl oluşturulduğunu tarihsel bir şekilde incelemeyi amaçlar. Psikanalitik teori gerçekliği statik, dışsal bir deneyim yerine arzular, bilinçdışı süreçler ve sembolik sistemler tarafından şekillendirilen dinamik bir yapı olarak ortaya koyar; gerçekliğin öznel olarak inşa edildiğini ve sıklıkla çarpıtıldığını öne sürer. Freud’un bakış açısı, libidonun birincil narsisizmden nesne libidosuna kaymasına odaklanır ve psişik aygıtın dürtüler ile toplumsal kurallar arasında nasıl bir orta yol bulmaya çalıştığını vurgular. Winnicott çocuğun oyun ve geçiş alanı gibi konseptleri kullanarak iç ve dış ayrımını sağlayarak gerçekliğe entegre olduğundan bahseder. Lacan, Freudyen psikanalizi yeniden yorumlayarak Gerçek, İmgesel ve Sembolik düzenleri ortaya koyar. Gerçek, bilinçdışı tekrarlar yoluyla kişisel gerçekliği etkileyen ulaşılamaz bir alan olarak tasvir edilir. Ayna evresi üzerinden oluşan imgesel düzen, egonun nasıl dış gerçeklikte geliştiğini gösterir. Dili ve toplumsallığı temsil eden Sembolik düzen, algılanan gerçekliği şekillendirir. Bu çalışmada objet petit a, fallik gösteren ve bakış gibi temel Lacanyen kavramlar, arzu aracılığıyla öznel gerçeklikleri nasıl mümkün kıldıkları açısından ele alınmaktadır. Žižek, Lacan’ın sunduğu çerçeveden ilerleyerek ideolojinin yapısını sunmakta ve kişinin gündelik hayatına olan etkisini anlatmaktadır. Lacan’ın psikanaliz sürecinde ‘fantezinin kat edilmesi’ fikri, Freud’un nesnel gerçeklik üzerine konumlanma vurgusuyla karşıtlık teşkil eder ve yorumlanmış gerçekliğin yeniden yorumlanmasına vurgu yapar. Bu inceleme, gerçekliğin, ruhsal süreçler tarafından oluşturulan karmaşık bir yapı olduğunu psikanalitik terimlerle ele almaktadır.
Lacancı psikanaliz Freudcu psikanaliz gerçeklik Lacancı düzenler gerçeklik inşası
This paper delves into the shaping of reality in Freudian and Lacanian psychoanalysis with references to D. W. Winnicott and Slavoj Žižek’s works. It articulates how psychoanalytic theories perceive reality not as a static external experience but as a dynamic construct shaped by internal desires, unconscious processes, and symbolic systems. Freud’s perspective centers on the evolution of libido from primary narcissism towards object orientation, highlighting how the psychic apparatus negotiates between internal impulses and external societal norms. This approach posits that reality is subjectively constructed and often distorted. Winnicott suggests that the child inhabits reality through play and transnational space by learning the distinction between internal and external. Lacan’s interpretation introduces the Real, the Imaginary, and the Symbolic. The Real is depicted as an elusive realm influencing personal reality through unconscious repetition. The Imaginary, which is explored through the Mirror Stage, shows how ego development affects interactions with reality. The Symbolic order, crucially constituted by language and social norms, fundamentally shapes perceived reality. Žižek uses Lacan’s framework to understand ideology and how it shapes everyday life. In this work, key Lacanian concepts like objet petit a, the phallic signifier, and the gaze are examined for their roles in molding individual realities through desire. Lacan’s idea of ‘traversal of fantasy’ as the goal of psychoanalytic treatment contrasts with Freud’s emphasis on objective reality, emphasizing a reinterpretation of constructed reality. This analysis reveals that in psychoanalytic terms, reality is a complex construct deeply influenced by psychoanalytic processes, offering insight into the human experience of reality.
Lacanian psychoanalysis Freudian psychoanalysis reality Lacanian orders reality construction
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Psikoloji, Kişilik ve Bireysel Farklılıklar |
Bölüm | Kuramsal Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2025 |
Gönderilme Tarihi | 20 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 23 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 2 |