Objective: This study aims to examine the relationships between love addiction, post-traumatic cognitions, and rumination among young adults. Additionally, it investigates whether love addiction differs based on gender and the duration of romantic relationships.
Method: The study group consisted of a total of 515 individuals aged between 18 and 35 who were in a romantic relationship (e.g., spouse, partner, dating). Among the participants, 120 were men (23.3%), and 395 were women (76.7%). Data were collected using the Love Addiction Scale, the Post-Traumatic Cognitions Scale, the Interpersonal Mistreatment-Related Rumination Scale, and a Personal Information Form.
Results: The present study identified significant differences in love addiction as a function of gender and the duration of romantic relationships. Furthermore, a modest yet statistically significant positive correlation was observed between love addiction scores and both post-traumatic cognitions and rumination related to interpersonal transgressions. Hierarchical regression analysis further demonstrated that rumination on interpersonal transgressions and post-traumatic cognitions served as significant predictors of love addiction.
Conclusion: Love addiction is a multifaceted phenomenon influenced not only by relational factors but also by the enduring cognitive consequences of traumatic experiences and persistent rumination on interpersonal failures. These results emphasize the imperative of integrating trauma-informed therapeutic practices and cognitive restructuring techniques focused on diminishing ruminative tendencies into interventions targeting love addiction.
Love Addiction Post-Traumatic Cognitions Rumination Young Adults Romantic Relationships
Amaç: Bu araştırmada genç yetişkin bireylerde sevgi bağımlılığı, travma sonrası bilişler ve ruminasyon arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Sevgi bağımlılığının cinsiyet ve romantik ilişki süresine göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir.
Yöntem: Çalışma grubu 18-35 yaş aralığında 120 erkek (%23.3) ve 395 kadın (%76.7) eş, sevgili, flört vb., şeklinde romantik ilişkiye sahip olan toplam 515 bireyden oluşmaktadır. Veri toplama araçları olarak Sevgi Bağımlılığı Ölçeği, Travma Sonrası Bilişler Ölçeği, Kişiler Arası Hataya Yönelik Ruminasyon Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır.
Bulgular: Bu araştırmada, sevgi bağımlılığının cinsiyete ve romantik ilişki süresine göre anlamlı düzeyde farklılaştığı bulgusu elde edilmiştir. Sevgi bağımlılığı puanları ile travma sonrası bilişler puanları arasında ve kişilerarası hataya ilişkin ruminasyon puanları ile pozitif yönde düşük düzeyde anlamlı bir ilişki elde edilmiştir. Hiyerarşik regresyon analizi sonucuna göre ise kişilerarası hataya ilişkin ruminasyon ve travma sonrası bilişler sevgi bağımlılığını anlamlı düzeyde yordadığı bulgusu elde edilmiştir.
Sonuç: Sevgi bağımlılığı bireyin yalnızca ilişki dinamiklerinden değil, aynı zamanda yaşadığı travmatik deneyimlerin bıraktığı bilişsel izlerden ve kişilerarası hatalar üzerine yoğun düşünme eğiliminden de etkilenmektedir. Bu bulgular, sevgi bağımlılığına yönelik müdahalelerde travmatik yaşantıların işlenmesine ve ruminatif düşünce kalıplarının azaltılmasına odaklanılmasının önemini ortaya koymaktadır.
Sevgi Bağımlılığı Travma Sonrası Bilişler Ruminasyon Genç Yetişkinler Romantik İlişki
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyal ve Kişilik Psikolojisi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 5 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 23 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 26 Sayı: 4 |
Bağımlılık Dergisi - Journal of Dependence