Childhood parentification—a role reversal in which children assume caregiving responsibilities for their parents—has emerged as a significant early-life risk factor for adverse mental health outcomes in adulthood. This narrative review synthesizes the literature on the long-term psychological effects of parentification, focusing particularly on adult attachment styles and addiction risk. Drawing from attachment theory, family systems theory, and developmental psychopathology, the paper explores how unmet emotional needs and disrupted caregiving dynamics contribute to insecure attachment patterns, emotion regulation deficits, and the use of maladaptive coping strategies, including substance use and behavioral addictions. Evidence from cross-sectional, longitudinal, and intergenerational studies is presented, highlighting consistent associations between childhood parentification and increased rates of depression, anxiety, personality disorders, and addictive behaviors. Special attention is given to the mediating role of adult attachment insecurity and the intergenerational transmission of caregiving dynamics. Clinical implications include the importance of assessing early family roles in psychotherapy and addiction treatment, with recommendations for attachment-informed interventions. Gaps in the literature are discussed, emphasizing the need for longitudinal research, cultural comparisons, and examination of resilience factors. The review underscores that while parentified children often carry invisible burdens into adulthood, therapeutic insight and targeted interventions may offer pathways to healing and relational growth.
Family Relations attachment parentification adverse childhood experiences
Çocuklukta ebeveynleşme—çocukların ebeveynlerine bakım verme sorumluluğunu üstlendiği rol değişimi—erişkinlikte olumsuz ruh sağlığı sonuçları için önemli bir erken dönem risk faktörü olarak ortaya çıkmıştır. Bu narratif derleme, ebeveynleşmenin uzun vadeli psikolojik etkilerine dair literatürü sentezlemekte, özellikle erişkin bağlanma stilleri ve bağımlılık riski üzerine odaklanmaktadır. Bağlanma kuramı, aile sistemleri kuramı ve gelişimsel psikopatoloji çerçevelerinden yola çıkarak; karşılanmamış duygusal ihtiyaçlar ile bozulmuş bakım verme dinamiklerinin güvensiz bağlanma örüntülerine, duygu düzenleme güçlüklerine ve madde kullanımı ile davranışsal bağımlılıklar gibi uyumsuz başa çıkma stratejilerine nasıl yol açtığı ele alınmaktadır. Kesitsel, boylamsal ve kuşaklar arası çalışmalardan elde edilen kanıtlar, çocuklukta ebeveynleşmenin depresyon, anksiyete, kişilik bozuklukları ve bağımlılık davranışları oranlarında artışla tutarlı biçimde ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle erişkinlikteki güvensiz bağlanmanın aracı rolü ve bakım verme kalıplarının kuşaklar arası aktarımı vurgulanmaktadır. Klinik açıdan, psikoterapi ve bağımlılık tedavisinde erken dönem aile rolleri hakkında değerlendirme yapılmasının önemi vurgulanmakta; bağlanma temelli müdahalelere yönelik öneriler sunulmaktadır. Literatürdeki boşluklar ele alınmakta, boylamsal çalışmalara, kültürel karşılaştırmalara ve psikolojik dayanıklılık etmenlerinin incelenmesine olan ihtiyaç vurgulanmaktadır. Bu derleme, ebeveynleşmiş çocukların erişkinlikte sıklıkla görünmeyen yükler taşıdığını, ancak terapötik farkındalık ve hedefe yönelik müdahalelerle iyileşme ve ilişkisel gelişim için yollar açılabileceğini ortaya koymaktadır.
Aile İlişkileri Bağımlılık Davranışı Ebeveynleşme Olumsuz Çocukluk Deneyimleri
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Psikiyatri |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 16 Haziran 2025 |
Kabul Tarihi | 14 Temmuz 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 26 Sayı: 4 |
Bağımlılık Dergisi - Journal of Dependence