“Ağır”, “katı” ve “sağlam” olarak tabir ettiği moderniteden “hafif”, “sıvı” ve “akışkan” moderniteye geçişi inceleyen Zygmunt Bauman günümüz toplumunun durumunu “akışkan modernite” kavramıyla tanımlamaktadır. Hızla değişen, dönüşen, güvensizliğin, geçiciliğin ve belirsizliğin norm olarak kabul edildiği akışkan modernitede toplumsal olgular ve olaylar da olduğu yerde kalmamakta; küresel değişim sürecinde değişim ve dönüşümün hem öznesi hem de nesnesi olmaktadır. Mikro, mezzo ve makro düzlemde vuku bulan bu süreçte bireysel ve toplumsal yaşlılık da payına düşeni alır. Sanayi sonrası toplumlarda küreselleşme ve uluslararası hareketlilik ile birlikte sınırların flulaştığı ya da ortadan kaybolduğu yeni bir toplum düzeni olarak da açıklanabilecek akışkan modernitede, yaşlılık da bireysel ve toplumsal anlamda değişip dönüşmekte ve “akışkanlaşmaktadır”. Bu çalışma bireylerin gündelik yaşam pratikleri ve toplumsal gerçeklik ilişkiselliğinde yaşlılık deneyiminin bireysel ve toplumsal anlamda ve toplumun farklı kesimlerinde farklılaştığını, farklı toplumsal arenalarda yaşlılık deneyimi ve paralel olarak yaşlılık algısının da değişip dönüştüğünü ve esnediğini iddia etmektedir. Ortalama ömrün uzadığı, doğum oranlarının düştüğü günümüzde her bir yaşlının kendi yaşam serüveninde, beklenti ve ihtiyaçlarının farklılığı göz önüne alındığında yaşlılık sürecini biricik yaşadığı görülmektedir. Bu nedenle toplumun tüm kesimlerini kapsayan genel geçer bir yaşlılık tanımının mümkün ve/ya verimli olamayacağı düşünülmektedir. Dolayısıyla bu çalışma söz konusu dönüşümü açıklayabilmek için yeni bir kavram önerisi olarak “akışkan yaşlılık” kavramını ileri sürmektedir. “Akışkan yaşlılık” kavramıyla her biri biricik olan yaşlıların yaşlılık süreçlerini, deneyimlerini de biricik yaşadıkları fikrinden hareketle post-modern bir yaşlılık tahayyülüne ulaşılmak amaçlanmaktadır.
Çalışma teorik bir çalışma olduğu için Etik Kurul Onayına gerek yoktur.
Yok
Yok
Zygmunt Bauman, who examines the transition from “heavy”, “steady” and “solid” modernity to “light”, “fluid” and “liquid” modernity, defines today's society with the concept of “liquid modernity”. In liquid modernity, where rapidly changing and transforming, insecurity, transience and uncertainty are accepted as the norm, social facts and events do not remain where they are; In the process of global change, it becomes both the subject and the object of change and transformation. Individual and social ageing also takes its share in this process, which occurs on micro, mezzo and macro levels. In liquid modernity, which can be explained as a new social order in which borders blur or disappear with globalization and international mobility in post-industrial societies, old age changes and transforms individually and socially and becomes "liquid". This study claims that the experience of ageing differs in individual and social sense and in different segments of the society in relation to daily life practices and social reality of individuals, and that the experience of ageing and, in parallel, the perception of ageing in different social arenas also change, transform and stretch. In liquid modernity, which can be explained as a new social order in which borders blur or disappear with globalization and international mobility in post-industrial societies, ageing changes and transforms individually and socially and becomes "liquid". For this reason, it is thought that a general definition of old age that covers all segments of society will not be possible and/or efficient. In order to explain this transformation, this study puts forward the concept of “liquid ageing” as a new concept proposal. With the concept of “liquid ageing”, it is aimed to reach a post-modern imagination of old age, based on the idea that the elderly, each of whom is unique, experience their ageing processes and experiences uniquely.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kent Sosyolojisi ve Toplum Çalışmaları, Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 20 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 13 Sayı: 1 |