İki dilli manzum sözlükler, başlangıç düzeyinde hedef dilde kelime ve temel bilgilere ait terimlerin öğretilmesinde temel kaynak olmuşlar; aruzun ahenk ve ritmik unsurlarının başka bir deyişle müziğin ezber eyleminde olumlu ve kolaylaştırıcı etkisi görülerek dil öğretiminin vazgeçilmez kitapları olmuşlardır. Anadolu’da telif edilmiş ilk manzum Arapça Farsça sözlükler, Arapça öğretimine hizmet etmiş ise de Arapça ve Farsça kelimelerin birlikte öğrenilmesini sağlamış, bir yabancı dilin başka bir yabancı dille öğretilmesi işlevi görmüşlerdir. On dördüncü yüzyılın sonlarına doğru Arapça ve Farsçanın Türkçe ile öğretimi süreci başlatılmıştır. Abdüllatif İbn Melek Arapça sözlüklerin, Hüsâm b. Hasan Farsça sözlüklerin Türkçe yazılmasında öncü olmuşlar, on beşinci yüzyılın ilk yıllarından itibaren Arapça Türkçe, Farsça Türkçe sözlüklerin telifi başlamıştır. Nisâbu’s-Sıbyân ve Nasîbü’l-Fityân manzum sözlük telifinde örnek alınmış ise de Anadolu’da yazılan manzum sözlüklerin düzen ve içeriklerinde önemli değişiklikler ve yenilikler yapılmış, en önemlisi bir takım ilke ve usuller belirlenmiştir. Çeşitli dil gruplarında yazılmış manzum sözlüklerin varlığı ve bu geleneğin farklı dil gruplarında yirminci yüzyıla kadar sürdürülmüş olması manzum sözlüklerin kelime öğretimindeki etkinliğinin göz ardı edilemeyeceğini ortaya koyar. Manzum sözlüklerin düzen olarak ortak özellikleri olsa da kıta ve sayıları, söz varlıkları amaca ve hedef kitleye göre belirlenmiştir. Farklı hacim ve düzeyde olan bu sözlükler dil grubuna göre manzum sözlük mecmualarında bir araya getirilerek zamanın yabancı dil öğretim setleri oluşturulmuştur. Makalede Nisâbu’s-Sıbyân’dan Tuhfe-i Şâhidî’ye, on üçüncü yüzyıldan on altıncı yüzyılın ilk yarısına kadar gelinen süreçte manzum sözlüklerin kendilerine özgü tertip özelliklerinden ve içeriklerinden söz edilecektir. Bu ilk örneklerin sözlük işlevi özelliklerinin Farsça Türkçe manzum sözlüklerin ilkleri olan Tuhfe-i Hüsâmî, Bahrü’l-Garâyib ve Tuhfe-i Şâhidî’ye ne şekilde yansıdığı üzerinde durulacaktır. Özelde ise Hüsâm b. Hasan, Lütfullah Halimî ve Şâhidî’nin sözlüklerinde belirlemiş oldukları usul ve ilkeler, kazandırdıkları yenilikler ortaya konacak ve son olarak Şâhidî’nin manzum sözlüklere kazandırdığı pedagojik yaklaşım değerlendirilecektir.
Bilingual verse dictionaries have become fundamental resources for teaching vocabulary and essential terms in the target language at the beginner level. These dictionaries, by harnessing the rhythmic and harmonic elements of poetry -essentially the musicality of the language- have had a positive and facilitating effect on memorization, making them indispensable books for language learning. The first verse Arabic-Persian dictionaries written in Anatolia served Arabic instruction but also enabled the simultaneous learning of both Arabic and Persian words, functioning as a method for teaching one foreign language through another. Towards the end of the fourteenth century, the teaching of Arabic and Persian alongside Turkish began. Figures like Abd al-Latif Ibn Malak, who pioneered Arabic dictionaries, and Husam b. Hasan, who did the same for Persian, played a key role in the creation of Arabic-Turkish and Persian-Turkish dictionaries starting in the early fifteenth century. While the verse dictionaries Nisab as-Sibyan and Nasib al-Fityan served as models, significant changes and innovations were introduced in the structure and content of verse dictionaries written in Anatolia. Most notably, certain principles and methods were established. The existence of poetic dictionaries written in various language groups, and the fact that this tradition continued in different language groups until the twentieth century, reveals that the effectiveness of verse dictionaries in vocabulary teaching cannot be overlooked. While these dictionaries share common features in terms of their structure, their rhyme schemes, number of verses, and vocabulary were tailored to the purpose and target audience. These dictionaries, varying in size and complexity, were compiled into verse dictionary collections based on the language group, thus forming foreign language teaching sets of their time. This article will discuss the unique organizational features and contents of poetic dictionaries from Nisab as-Sibyan to Tuhfa-i Shahidi, covering the period from the thirteenth century to the first half of the sixteenth century. The article will examine how the dictionary functions of these early examples are reflected in the first Persian-Turkish verse dictionaries, such as Tuhfa-i Husami, Bahr al-Garayib, and Tuhfa-i Shahidi. Specifically, the methods and principles established by figures like Husam b. Hasan, Lutf Allah Halimi, and Shahidi, along with their innovations, will be presented. Finally, Shahidi's pedagogical approach to verse dictionaries will be evaluated.
Tuhfa-i Husami Tuhfa-i Shahidi verse dictionary language teaching
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 18 Nisan 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 5 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 27 Şubat 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: Mevlevilik Geleneği ve Vefatının 475. Yılında Muğlalı İbrahim Şâhidî (1470-1550) Özel Sayısı |