İran ve Turan toplulukları arasında tarihî süreç içerinde ortaya çıkan rekabet karşılıklı ilişkilerin gelişmesine zemin hazırlamıştır. Türkler ve İranlıların çeşitli şekillerde etkileşim halinde olmaları birbirlerini tanımlarken farklı adlar ve sıfatlar kullanmalarına sebep olmuştur. İki rakip topluluğun siyasi rakip olmaları bu tanımalarında şeklini belirler. Güçlü siyasi teşekküller oluşturan Türklerin karşı karşıya geldiği İranî toplulukları adlandırırken onları etrafı korunaklı şehirlerde yaşayan, askerlikten anlamayan insanlar olarak tanımlamaları sonucunu doğurmuştur. Türklerin yerleşik topluluklar, özellikle Farsça konuşan insanlar için kullandığı Sart kelimesi zamanla sadece Farsça konuşanlar için kullanılan Tacik adlandırmasına dönüşmüştür. Bu ayrım Farsları genel adı olarak kullanılmıştır. Göçebeliği askerlikle özdeşleştiren Türk-Moğol devlet geleneği yerleşik hayatta yaşayanları da askerliğe elverişli olmayan ve sadece saray işleriyle uğraşan insanlar olarak anlamalarıyla ilgilidir. Türkler ve Tacikler arasındaki ayrım, dil, kültür, din ve tarihsel bağlar gibi pek çok faktörle şekillenmiştir. Her iki grup da Orta Asya'nın farklı kökenden gelen toplulukları oluşturur ve farklı tarihi süreçlerden geçmişlerdir. Sürekli etkileşim içerisinde olan bu iki ayrı topluluğun birbirini kültürel ve dilsel olarak etkileme süreci de farklı şekillerde cereyân etmiştir. Bu ayrım, aynı coğrafyada yaşamalarına rağmen, bu halkların kültürel ve toplumsal kimliklerinin birbirinden farklı olmasına yol açmıştır. Bizde bu çalışmada esasen iki farklı topluluğun tarihî süreç içerisinde farklı devletler ile münasebetleri üzerinden ya da farklı unsurların Türk ve Tacik algısı hakkında var olan düşüncelerinin nüansları üzerinde durmaya çalıştık. Safevîlerin kuruluşuna kadar geçen sürede erken modern dönemde Türk ve Tacik ayrımın nasıl şekillendiğini anlamaya çalışmak temel hedefimiz olacaktır.
The rivalry between Iranian and Turanian communities in the historical process has paved the way for the development of mutual relations. The fact that Turks and Iranians interacted in various ways caused them to use different names and adjectives when describing each other. The fact that the two rival communities are political rivals determines the shape of these definitions. The Turks, who formed strong political organisations, while naming the Iranian communities they confronted, defined them as people who lived in sheltered cities and did not understand military service. The word Sart, which the Turks used for settled communities, especially Persian-speaking people, turned into Tajik, which was used only for Persian speakers. This distinction was used as a general name for Persians. The Turkish-Mongolian state tradition, which identifies nomadism with military service, is related to the fact that those who live in sedentary life are understood as people who are not suitable for military service and are only engaged in palace affairs. The distinction between Turks and Tajiks is shaped by many factors such as language, culture, religion and historical ties. Both groups constitute communities from different origins in Central Asia and have gone through different historical processes. The process of cultural and linguistic influence of these two separate communities, which are in constant interaction, has also occurred in different ways. This distinction has led to the cultural and social identities of these peoples to be different from each other, despite living in the same geography. In this study, we have mainly tried to focus on the nuances of the existing ideas about the Turkish and Tajik perception of different elements through the relations of two different communities with different states in the historical process. Our main goal will be to try to understand how the Turkish and Tajik distinction was shaped in the early modern period until the establishment of the Safavids.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Genel Türk Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2025 |
Gönderilme Tarihi | 11 Nisan 2025 |
Kabul Tarihi | 9 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 10 Sayı: 1 |