Hz. Peygamber’in kızı ve soyunun devamını sağlayan çocuğu Hz. Fâtıma hem dinî açıdan hem de İslâm toplumu bakımından büyük bir öneme sahiptir. İslâm dünyasında gerek Sünnî gerekse Şiî gelenekler içinde farklı şekillerde tasvir edilmesi, onu yalnızca tarihî bir figür olmaktan çıkarıp mezhep çatışmalarının merkezinde yer alan bir şahsiyet haline getirmiştir. Mezhep ayrılıklarının derinleşmesiyle birlikte Hz. Fâtıma’nın imgesi, farklı rivayetler ve yorumlarla şekillenmiş, bu ayrışma özellikle hadis kaynaklarında belirginleşmiştir. Bu çalışmada, erken dönem hadis kaynakları arasında önemli bir yere sahip olan Abdürrezzâk es-San‘ânî’nin Musannef adlı eserinde Hz. Fâtıma’nın nasıl tasvir edildiği ele alınmaktadır. Abdürrezzâk, yaşadığı dönem itibarıyla Emevîler ve Abbâsîler arasındaki geçiş sürecine tanıklık etmiş, hadis ilmi sahasında önemli bir otorite olarak kabul edilmesine rağmen Şiî olmakla suçlanmış ve bazı çevrelerde geri planda bırakılmıştır. Bu bağlamda, çalışmada Abdürrezzâk’ın Hz. Fâtıma’ya dair rivayetleri nasıl aktardığı, bu rivayetlerin sonraki müellifler tarafından nakledilip edilmediği ve isnad zincirlerinde Abdürrezzâk’ın yer alıp almadığı incelenmektedir. Abdürrezzâk, Musannef adlı eserinde Hz. Fâtıma’ya özel bir başlık ayırmamış, onunla ilgili rivayetleri konularına göre farklı bölümlere serpiştirmiştir. Biyografik bir anlatım içermeyen bu rivayetler, dağınık bir yapıya sahip olmakla birlikte, Hz. Fâtıma’nın nasıl tasavvur edildiğini anlamaya yetecek ölçüde geniş bir veri sunmaktadır. Eserdeki rivayetler incelendiğinde Hz. Fâtıma’nın daha çok aile içi ilişkileri çerçevesinde ele alındığı, babasına derin bir bağlılık sergilediği, onun öğretilerine sıkı sıkıya riayet ettiği ve gerektiğinde hakkını savunmaktan çekinmeyen bir şahsiyet olarak tasvir edildiği görülmektedir. Abdürrezzâk her ne kadar Şiî olmakla itham edilmişse de eserinde Hz. Fâtıma ile ilgili aktardığı rivayetlerde Şiî düşüncede rastlanan abartılı anlatımlara yer vermemiştir. Bu durum, onun rivayetleri naklederken daha dengeli ve objektif bir yaklaşım sergilemeye çalıştığını düşündürmektedir. Bununla birlikte, Musannef’teki rivayetlerden birçoğunun diğer hadis kaynaklarında da yer aldığı, bazı kaynaklarda isnad zincirlerinde Abdürrezzâk’a yer verilmediği veya rivayetlerin farklı varyantlarının bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durum, dönemin dinî ve siyasî yapısının, hadis aktarımına ve Hz. Fâtıma algısına etkilerini anlamak açısından önemli bir veri sunmaktadır.
The daughter of the Prophet Muhammad and the only child to continue his lineage, Hz. Fatima holds great significance both in religious and societal terms within the Islamic community. Her portrayal within the Islamic world varies between Sunni and Shi‘i traditions, which has positioned her not merely as a historical figure but as a central figure in sectarian conflicts. With the deepening of sectarian divisions, the image of Fatimah has been shaped by different narrations and interpretations, a distinction that has become particularly evident in hadith sources. This study examines how Fatimah is depicted in al-Muṣannaf, a prominent early hadith compilation by ʿAbd al-Razzāq al-Ṣanʿānī. Living during the transition between the Umayyad and Abbasid periods, ʿAbd al-Razzāq was recognized as an authoritative figure in the field of hadith scholarship. However, he was accused of being Shi‘i and was marginalized in some circles. Within this context, the study investigates how ʿAbd al-Razzāq transmitted narrations related to Fatimah, whether these narrations were later transmitted by subsequent scholars, and whether ʿAbd al-Razzāq is cited in the chains of transmission (isnād). ʿAbd al-Razzāq did not allocate a separate section for Fatimah in al-Muṣannaf; instead, he distributed the relevant narrations under different topical headings. Although these narrations lack a biographical structure and are somewhat scattered, they provide sufficient data to understand how Fatimah was perceived. Upon analyzing the narrations in al-Muṣannaf, Fatimah emerges as a figure primarily portrayed within the context of familial relationships—deeply devoted to her father, strictly adhering to his teachings, and unhesitant in defending her rights when necessary.Despite being accused of Shi‘i inclinations, ʿAbd al-Razzāq does not exhibit the exaggerated depictions of Fatimah that are commonly found in Shi‘i thought. This suggests that he aimed for a more balanced and objective approach in his transmission of narrations. However, it has been observed that many of the narrations found in the Musannef are also present in other hadith sources, while in some sources, Abdürrezzâk is not included in the isnad chains, or different variants of the narrations are found.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Haziran 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 5 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 14 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 25 |