Although the relationship between the Muʿtazila and As̲h̲ʿarism—two schools representing different tendencies in Islamic thought – initially emerged and developed on a reactionary basis, it is in fact multi-dimensional. Depending on individual, region, and historical context, the ways in which these two groups engaged with each other varied considerably. The framework of this relationship is not only based on different approaches to the interpretation of religious texts, but is also shaped by a number of political and social dynamics. In this respet, it is clear that the relationship has not remained static, but has evolved over time and taken on new dimensions. This study aims to examine the relationship between these two schools-both of which sought to establish a central position within Islamic thought and, at times, struggled to remain within its core-from a socio-political perspective. Although the rivalry between the two did not unfold on a level playing field, it ultimately resulted in As̲h̲ʿarism securing a central role in Islamic thought, while the Muʿtazila was relegated to a marginal position, forced into a struggle for survival. The trajectories that determined the fate of each of these schools have differed in significant ways. Their historical backgrounds and the identities they represented played a crucial role in this process. Their relationships with political authorities and the degree of social representation they were able to achieve were also highly influential.
History of Islamic Sects Muʿtazila As̲h̲ʿarism Politics Miḥna
İslâm düşüncesinde iki farklı eğilimi temsil eden Mu‘tezile ve Eş‘arîlik arasındaki ilişki, ilk etapta tepkisel bir zeminde doğmuş ve gelişmiş olsa da aslında çok boyutlu bir içeriğe sahiptir. Tarafların birbirini muhatap alması, kişiden kişiye, bölgeden bölgeye ve tarihsel sürece göre farklılık arz etmektedir. Söz konusu ilişkinin çerçevesi, sadece dini metinlerin yorumlanmasında benimsenen farklı yaklaşımlara dayanmayıp bir takım siyasi ve toplumsal dinamiklere de sahiptir. Bu bakımdan ilişkilerin başladığı gibi devam etmediğini ve zaman içerisinde evrilerek farklı boyutlar kazandığını ifade etmek mümkündür. Bu çalışma, İslâm düşüncesinde merkezi bir konuma yerleşmeye çalışan ve yer yer çemberin içinde kalma mücadelesi veren iki gurubun ilişkilerini sosyo-politik bir çerçeve içerisinde ele almayı amaçlamaktadır. Tarafların içerisinde bulundukları rekabet, her ne kadar eşit şartlar altında gerçekleşmese de Eş‘arîliğin İslâm düşüncesinde merkezi bir konuma yerleşmesi ve Mu‘tezile’nin ise varlık mücadelesi veren bir noktaya gerilemesi ile sonuçlanmıştır. Tarafların kaderini belirleyen süreçler birbirinden farklılık arz etmektedir. Sahip oldukları tarih ve temsil ettikleri kimliksel aidiyetler bu noktada önemli bir işlev görmüştür. Ayrıca siyasi kesimlerle geliştirdikleri ilişkiler ve toplumsal düzeyde elde ettikleri temsiliyet imkânları da son derece belirleyici olmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Mezhepleri |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 19 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 18 Sayı: 1 |
_____________________________________ ISSN 1309-5803 e-Makâlât Mezhep Araştırmaları Dergisi _______________________________