Urolithiasis should not be considered merely an acute condition requiring episodic treatment, but rather a chronic and multifactorial disease with increasing global prevalence and a high recurrence rate. Metaphylaxis, encompassing secondary preventive strategies to prevent stone recurrence, has become a central component of modern stone management. This review outlines the definition and scope of metaphylaxis in stone disease, patient risk stratification, protocols for metabolic evaluation, dietary and lifestyle interventions, and pharmacological treatment options in line with current clinical guidelines and recent literature. Evidence from randomized controlled trials demonstrates that personalized treatment strategies targeting metabolic abnormalities such as hypercalciuria, hypocitraturia, and hyperuricosuria can reduce recurrence rates by more than 50%. Furthermore, lifestyle modifications combined with pharmacological agents such as potassium citrate, thiazide diuretics, and allopurinol have shown long-term clinical benefits. The success of metaphylaxis is closely tied to structured patient education, regular metabolic monitoring, and radiological follow-up. Effectively implemented metaphylaxis programs not only prevent new stone formation but also reduce the need for surgical interventions and stone-related complications. In conclusion, individualized, guideline-based metaphylaxis strategies have become indispensable in prolonging stone-free intervals in the management of urolithiasis.
urolithiasis metaphylaxis stone recurrence metabolic evaluation diet pharmacotherapy
Ürolitiyazis, dünya genelinde artan prevalansı ve yüksek tekrarlama eğilimi nedeniyle sadece akut dönemde tedavi edilmesi gereken bir tablo değil, aynı zamanda uzun dönem takip gerektiren çok yönlü bir hastalık olarak değerlendirilmelidir. Taş nüksünün önlenmesine yönelik sekonder profilaksi stratejileri içeren metaflaksi, üriner taş hastalığı yönetiminin merkezinde yer almaktadır. Bu derlemede taş hastalığında metaflaksinin tanımı, kapsamı, risk temelli hasta sınıflandırması, metabolik değerlendirme yöntemleri, diyet ve yaşam tarzı modifikasyonları ile farmakolojik tedavi yaklaşımları güncel kılavuzlar ve literatür doğrultusunda ele alınmıştır. Metabolik analizlere dayalı bireyselleştirilmiş tedavi stratejilerinin hiperkalsiüri, hipositratüri ve hiperürikozüri gibi patolojilerde taş rekürrensini %50’nin üzerinde azaltabildiği gösterilmiştir. Ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri ile birlikte potasyum sitrat, tiyazid diüretikler ve allopurinol gibi ajanların uzun dönem faydaları randomize kontrollü çalışmalarda ortaya konmuştur. Metaflaksinin başarısı hasta eğitimi, düzenli metabolik ve radyolojik takip ile doğrudan ilişkilidir. Etkin yürütülen metaflaksi programları, yeni taş oluşumunu engellemenin yanında cerrahi müdahale ihtiyacını ve taş ilişkili komplikasyonları da azaltmaktadır. Sonuç olarak, ürolitiyazis tedavisinde bireyselleştirilmiş güncel kılavuz temelli metaflaksi stratejileri, taşsız kalma süresinin uzatılmasında vazgeçilmez bir yaklaşım haline gelmiştir.
ürolitiyazis metaflaksi taş rekürrensi metabolik değerlendirme diyet farmakoterapi
-
Yazarlar olarak bu çalışmanın finansal destek almadığını beyan ediyoruz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Üroloji |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2025 |
Gönderilme Tarihi | 22 Nisan 2025 |
Kabul Tarihi | 24 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 17 Sayı: 2 |