Evidence is a means of proof that allows the incident under trial to be reconstructed before the court in criminal proceedings. Prohibited evidence refers to evidence obtained through the incomplete, incorrect, or complete non-application of at least one legal provision during its acquisition or collection. Such evidence arises when the obligation to inform is not fulfilled, prohibited procedures are used during statements or interrogations, or evidence-gathering methods are not carried out in accordance with the law. States have adopted various approaches regarding the use of prohibited evidence in criminal trials. These approaches are the absolute acceptance approach, the relative evaluation approach, and the absolute rejection approach. Turkish criminal procedure adopts the absolute rejection approach. Under this framework, prohibited evidence and evidence derived from it are not used in the trial and are not taken as the basis for any judgment. If the illegality of prohibited evidence is identified after it has been included in the file, it remains in the file but must be clearly and separately indicated. While the Court of Cassation predominantly adopts the absolute rejection approach in evaluating prohibited evidence, it has been observed to adopt a relative evaluation approach in certain decisions involving evidence arising from procedural errors. The Constitutional Court acknowledges that the review of the legality of evidence belongs to the courts of first instance, but maintains that the use of evidence which is clearly unlawful as the sole and decisive element in a trial may violate the right to a fair trial. The European Court of Human Rights (ECHR), however, assesses whether the entire proceedings constituted a fair trial in local courts, irrespective of the legality of the evidence presented. Furthermore, both the Constitutional Court and the ECHR consider the use of prohibited evidence obtained in violation of the prohibition of torture as a direct infringement of the right to a fair trial.
Constitutional Court Criminal Procedure Absolute Rejection Approach Supreme Court Prohibited Evidence
Deliller, ceza muhakemesinde yargılamanın konusunu oluşturan olayın mahkeme huzurunda yeniden canlandırmasını sağlayan ispat araçlarıdır. Yasak deliller ise, ele geçirilmesi ya da ikamesi esnasında en az bir hukuk normunun eksik veya yanlış uygulanması ya da hiçbir şekilde uygulanmaması sonucunda elde edilen delillerdir. Yasak deliller; aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, ifade veya sorguda yasak usullerin kullanılması ya da delil araçlarının hukuka uygun olarak yerine getirilmemesi suretiyle meydana gelmektedir. Devletler yasak delillerin yargılamada kullanılması hususunda çeşitli yaklaşımlar benimsemişlerdir. Bunlar; mutlak kabul yaklaşımı, nispi değerlendirme yaklaşımı ve mutlak ret yaklaşımıdır. Türk ceza yargılaması, mutlak ret yaklaşımını benimsemektedir. Mutlak ret yaklaşımı kapsamında, yasak deliller ve yasak delillerden türemiş olan deliller yargılamada hiçbir şekilde kullanılmamakta ve hükme esas alınmamaktadır. Yasak delilin hukuka aykırılığı dosyaya girdikten sonra tespit edilirse yasak deliller dosyada kalmaya devam etmektedir. Ancak yasak deliller dosyada, ayrıca ve açıkça, gösterilmesi gerekmektedir. Yargıtay, yasak delillerin değerlendirilmesinde ağırlıklı olarak mutlak ret yaklaşımını benimsemekle beraber, bazı kararlarında şekli hatalardan kaynaklanan yasak delillere karşı nispi değerlendirme yaklaşımını benimsediği gözlemlenmektedir. Anayasa mahkemesi, delillerin hukuka uygunluğunun denetiminin derece mahkemelerine ait olduğunu kabul etmektedir ancak açıkça hukuka uygun olmayan delilin yargılamada tek ve belirleyici olarak kullanılmasını, hakkaniyete uygun yargılanma hakkı bakımından sorun oluşturabileceği kanaatindedir. İHAM ise yargılama esnasında delillerin hukuka uygunluğuna bakmaksızın yerel mahkemelerde yargılamanın bütününün adil bir yargılama olup olmadığını incelemektedir. Bunun yanı sıra hem Anayasa Mahkemesi hem de İHAM, işkence yasağının ihlaliyle gerçekleşen yasak delillerin yargılamada kullanılmasını doğrudan adil yargılamanın ihlali olarak değerlendirmektedir.
Anayasa Mahkemesi Ceza Yargılaması Mutlak Ret Yaklaşımı Yargıtay Yasak Deliller
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ceza Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 10 Haziran 2025 |
Kabul Tarihi | 27 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 1 |