Artificial intelligence is undoubtedly one of the developments that has been intensively applied in recent years both in daily life and in many areas due to technological advances. Artificial intelligence has profoundly affected the security sector, far beyond the reactive role of traditional security approaches, and has the ability to eliminate security threats and risks with much less effort than human intervention requires. Globalization has brought into question the sovereign state, which has a sharp authority over its own borders, and its physical boundaries. The issue of border security has become one of the most important issues for countries and states that come together and establish transnational organizations. The increasing permeability of borders, the intensification of demographic movements and irregular migration trends around the world, and the increase in transnational crimes such as human trafficking, immigrant smuggling and drug trafficking require effective maintenance of border security. This study discusses the technological advances brought by artificial intelligence in border security and discusses the role of artificial intelligence in border security implementation, and includes efforts to integrate artificial intelligence in border security with applications from around the world and Turkey. The assumption of the study is that an integrated border security approach with artificial intelligence reduces human-related errors as much as possible and reduces the need for humans, exhibits a more proactive approach, provides rapid intervention against threats and risks, supports effective decision-making processes and enables more effective management of border security. However, it is a fundamental requirement that issues such as ethical, confidential, algorithmic or technological uncertainties related to artificial intelligence should be taken into consideration comprehensively during implementation and that the opportunities offered by technology in the reinforcement of border security be utilized as much as possible. The study is based on the descriptive qualitative analysis method.
Teknolojik ilerlemelere bağlı olarak hem günlük yaşamda hem de birçok alanda son yıllarda yoğun bir şekilde uygulama alanı bulan gelişmelerden birisi şüphesiz yapay zekâdır. Yapay zekâ güvenlik sektörünü derinden etkileyerek geleneksel güvenlik yaklaşımlarının reaktif rolünün çok daha ötesinde, beşerî müdahalenin gerektirdiğinden çok daha az çaba ile güvenlik tehditlerini ve risklerini elimine etme yeteneğine sahiptir. Küreselleşmenin kendi sınırları üzerinde keskin bir otoriteye sahip olan egemen devleti ve fizik sınırlarını sorgular hale getirmesiyle birlikte sınır güvenliği meselesi ülkeler ve bir araya gelerek ulus aşırı örgütler kuran devletler için hayli önem taşıyan başat konulardan birisi olmuştur. Sınırların geçirgenliğinin artması, dünya genelinde demografik hareketlerin, düzensiz göç eğilimlerinin yoğunlaşması, insan ticareti, göçmen kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti gibi sınır aşan suçlarda görülen artış sınır güvenliğinin etkili bir şekilde muhafaza edilmesini gerektirmektedir. Bu çalışmada yapay zekanın sınır güvenliği konusunda beraberinde getirdiği teknolojik ilerlemeler ele alınarak sınır güvenliğinin tatbikinde yapay zekanın rolü tartışılmakta, dünyadan ve Türkiye’den uygulamalarla sınır güvenliğinde yapay zekâ entegrasyonuna yönelik çabalara yer verilmektedir. Çalışmanın varsayımı; yapay zekâ ile entegre bir sınır güvenliği anlayışının insan kaynaklı hataları olabildiğince azaltıp insana duyulan ihtiyacı azaltarak daha proaktif bir yaklaşım sergilediği, tehdit ve risklere karşı hızlı müdahale imkanı sağladığı, etkili karar alma sürecini desteklediği ve sınır güvenliğini daha etkin bir şekilde yöntmeye imkan tanıdığıdır. Ancak yapay zekâya ilişkin etik, gizlilik, algoritmik ya da teknolojik belirsizlikler gibi sorunların da uygulamalar sırasında mutlaka kapsamlı bir şekilde göz önünde bulundurulması ve sınır güvenliğinin tahkiminde teknolojinin sunduğu fırsatlardan olabildiğince faydalanılması temel bir gereklilik teşkil etmektedir. Çalışma betimleyici nitel analiz yöntemine dayanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 30 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 14 Sayı: 1 |